 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/16493
K: 1989/116
T: 16.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli (Karabük Sulh Hukuk) mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, bir parça taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesinden ibaret olup mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, karar süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - (...)
2 - Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar M.K.'nun 619 uncu maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz'ü sayıldığından arzla birlikte satışana karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlerine göre oran kurulması ve satış parasın bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir.Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri takdir ettirilir; bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır, bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhdesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtmında da bulunan bu yüzde nisbetler gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine ve payları nisbetinde sahiplerine, arza isabet eden kısmın da payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Muhtesatın arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa aidiyetinin anlaşılması halinde bu şahsı muhtesat nedeniyle davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Olayımızda: Taşınmaz üzerinde bir kerpiç bina ile beton binanın mevcut olduğu, kerpiç binanın davacılardan (İ.B.)'a ait bulunduğu diğer üç katlı binanın ise davacı (S.) ile davalı (İ.)'nin murislerinden kaldığı anlaşılmaktadır. Aidiyetleri böylece tesbit edilip yukarda açıklandığı üzere kerpiç binanın yüzdesine isabet eden miktarın (İ.)'e üç katlı binanın yüzdesine isabet eden miktarın ise (S.) ve (İ.)'e verilmesine, zemine isabet edenin de tapudaki paylarına göre taraflara verilmesine karar verilmesi gerekirken bundan zuhul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 16.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.