 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/16268
K: 1989/487
T: 21.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir.
İşyerine ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eşdeğer vasıfta bulunması gerekir. Eşdeğerlik halinde mülkiyet hakkının üstünlüğü nazara alınarak aynı işin kiralananda yapılmasında ihtiyaçlının tercihi esas alınır. Tehdit ve üstünlük koşullarından birinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. İkisinin birarada bulunması gerekmez.
Tahliye tehdidinin varlığı ileri sürülmemişse mahkemece bu cihet re'sen araştırılamaz. Çünkü mahkemenin, ileri sürülmeyen bir husus hakkında inceleme yapması mümkün değildir. Ancak açıkça kiralananın üstün vasıfta olduğu belirtilmese dahi ihtiyaç iddiasının içinde bu isteğin varlığını kabul etmek gerekir. Üstünlük vasfı uzman bilirkişi aracılığı ile halen ihtiyaçlının çalıştığı yer ile kiralananda keşif yapılarak yapılacak iş yönünden her iki işyerinin kıyaslaması suretiyle saptanır.
Olayımızda: Davacılar vekili müvekkillerinin asıl mesleğinin lokantacılık olduğunu, kiralananı iktisap ettiklerini, bu yerde mesleklerini icra edeceklerini ileri sürerek taşınmazın tahliyesini istemişlerdir. Davalılar ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, halen işyerlerinin mevcut olduğunu, yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkeme ihtiyacın varlığını kabul ile kiralanın tahliyesine karar vermiştir. Davalılar davacıların halen lokantacılık yaptıklarını savunmuşlardır. Dosya içerisinde mevcut vergi levhası fotokopisinden de lokantacılık yaptıkları anlaşılmaktadır. Mahkeme bu husus üzerinde durmamıştır. Öncelikle bu husus üzerinde durularak davacıların halen lokantacılık yaptıkları yerin kendilerine mi ait yoksa kiralık bir yer mi olduğunun tesbit edilmesi gerekir.
Şayet kendi taşınmazları ise buradan çıkmak isteme nedenlerinin sorulması, kendilerine ait değil de kirada faliyet gösteriyor iseler yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde keşif yapılarak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi icap ederken noksan tahkikatla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırır olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 21.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.