 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/16193
K: 1988/336
T: 18.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan (..) tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, tahhüt nedeniyle tahliye isteminden ibaret olup, mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili davalının 30.3.1988 tarihinde kiralananın tahliye edileceğini taahhüt ettiği halde bu taahhüdünü yerine getirmediğini ileri sürerek 29.4.1988 tarihli dilekçesiyle taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili taahhüt altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacının müteaddit kere tahliye taahhüdü aldığını, iyiniyetli bulunmadığını, 1988-1989 yılı kirasını peşin aldığını, yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkeme 14.6.1988 tarihli oturumda 16.9.1987 günlü tahliye taahhütnamesi altındaki imzanın kendi eli mahsulü olup olmadığı hususlarında sorulacak suallere cevap vermek üzere hazır bulunması; gelmediği, mazeret bildirmediği ve cevap vermediği takdirde sunulan belge altındaki imzanın kendi eli mahsulü olduğunu kabul etmiş sayılacağı hususunda davalı asile isticvap davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiş ve duruşma 19.7.1988 tarihine talik edilmiştir. Davalı vekili 18.7.1988 tarihli mazeret dilekçesiyle müvekkilinin rahatsız olduğundan bahisle Mersin Devlet Hastahanesinden verilen 13.7.1988 tarihli 1 hafta istirahati gerektirir raporu ibraz ederek duruşmaya gelemeyeceğini bildirmiştir.
Mahkeme mazereti kabul etmeyerek taahhüt altındaki imzanın davalıya ait olduğundan bahisle davayı kabul etmiştir. Davalı 13.5.1988 tarihli cevap dilekçesinde imza inkarında bulunduğuna göre davalı adına ayrıca istivcap davetiyesi çıkarmağa gerek yoktur. Olsa olsa, imza tatbikatı yönünden istiktap davetiyesi çıkarılması icap eder.
Davalı imza inkarında bulunduğuna göre öncelikle davalıya ait imza örnekleri celbedilmek, gerektiğinde mahkemeye celbedilerek imzası alınmak ve taahhüt altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmek icap ederken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.