 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/16078
K: 1989/223
T: 17.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava fuzuli işgal nedeniyle tahliye isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar 1.1.1979 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira akdi ile taşınmazın (Y.O.)'na avukat bürosu olarak kiralandığını ve kira akdinde devir, ciro ve başkasının istifadesinin yasaklandığını, kiracı (Y.O.)'nun 17.10.1987 tarihinde ölümü üzerine mirasçı olmadığı halde davalının dava konusu taşınmazı işgale devam ettiğini ileri sürerek sebepsiz işgalden dolayı davalının tahliyesini istemiştir.
Davalı ise savunmasında 2 yıldır asıl kiracı ile beraber aynı yeri ortak olarak kullandıklarını, bundan davacı tarafın haberdar olduğunu, zimni muvafakatlarının bulunduğunu ve bu konuda tanıkları olduğunu savunmuştur. Kira ilişkisinin 1.1.1979 tarihinde (Y.O.) ile kurulduğu ve kira sözleşmesinde devir ve cironun ve başkasının istifadesinin yasaklandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Sözleşmede ortaklıktan bahsedilmemekle bareber taşınmazdan başkasının istifadesi yasaklandığına göre bu yasak kuşkusuz ortaklığı da kapsar. Bu bakımdan mahkemenin ortaklığın yasaklanmadığı yolundaki gerekçesi isabetli görülemez. Ortaklığın, daha doğru ifade ile ortak kullanmanın davacı tarafça bilindiği ve zimni muvafakatları bulunduğu savunmasına gelince; ortaklığın ve bu ortak kullanmaya davacı tarafın zımni muvafakatı bulunduğunun isbatın imkan tanınması ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı düşünce ile davanın reddi isabetli görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 17.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.