 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15875
K: 1988/20760
T: 28.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 6570 sayılı yasanın kapsamına giren yerler için bu yasanın 12 nci maddesi uyarınca akte aykırılıktan kiracı veya fuzuli şagil hakkında birlikte veya bunlardan istenen hakkında müstakilen tahliye davası açılabilir. Aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı için her ikisi için birlikte dava açma mecburiyeti yoktur. Kiracı için açılacak davada daha önce kiracıya süreli ihtar tebliğ edilerek kiralananın akte uygun hale getirilmesinin istenmesi ve bunun neticesiz kalması şarttır. Fuzuli şagil hakkında açılacak davada böyle bir ihtar tebliği gereği yoktur.
Olayımızda : Davacılar vekili müvekkilerinin Kadıköy Serasker Caddesi Osmanağa Mahallesi No: 82'de kayıtlı taşınmazın maliki olduklarını, o yeri davalıya kiraladıklarını, davalının sözleşmeye aykırı olarak kiralananın bir kısmını yıkıp niteliğini değiştirdiğini, bir kısmını da başkalarına kiraya verdiğini, süreli ihtara rağmen eski hale getirmediğini ileri sürerek taşınmazın tahliyesini istemiştir.
1.6.1982 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi (Y.B.) ile davalı (C.S.) arasında yapılmıştır. Kira sözleşmesinde devri yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır. Kiralayan ile davacılar ayrı ayrı kişiler olup dosyada irtibatlarının sağlanması gerekir. Davacıların bu davayı açmağa hakları olduğu saptandığı takdirde kiralanandan başkalarının faydalandırılmaları akte aykırılık teşkil etmez. Ancak kiralananın dava dilekçesinde belirtildiği gibi bir kısım yıkılmak suretiyle niteliği değiştirilmiş ve verilen süre içerisinde akte aykırılık giderilmemişse akte aykırılık olgusu gerçekleşmiştir. Dava dilekçesinde taşınmaz Serasker Caddesi, Osmanağa Mahallesi, numara 82 yazıldığı halde sözleşmede Serasker sokak 13 numara denilmektedir. Tesbit ise dava dilekçesinde belirtilen yerde yapılmıştır. Tesbit yapılan yer ile kiralananın aynı yer olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Bu husus da araştırılmamıştır. Öncelikle yukarda belirtildiği gibi inceleme yapılarak sonucuna göre karar vermek icap ederken noksan tahkikatla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenli temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.