 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/1566
K: 1988/6163
T: 18.04.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, akte muhalefetten tahliye isteminden ibarettir. Mahkeme davayı red etmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava konusu akaryakıt istasyonunun kendisine ait iken, bu yeri 27.4.1979 imta ve 1.5.1979 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, kiracının kiralananı iyi bir halde muhafazası için gerekli şekilde hareket etmediğini, kötü kullandığını, bu sebeple 1-1,5 yıl işletmediğini ihtara rağmen verilen süre içerisinde borçlarını yerine getirmeddiğini ileri sürerek dava konusu yerin tahliyesini istemiştir.
Davalı, davayı kabul etmemiş ve dava konusu yerin bir süre işletmemenin akde muhalefet oluşturmadığını savunmuştur.
Taraflar arasında kira ilişkisini doğuran kira kontratosu ibraz edilmiş, bu kontratoda kiralanan şeyin hale hazır durumu benzin istasyonuna muhtelif tarla olarak ve kiralanan şeyin ne için istimal olunacağı karşısında da akaryakıt istasyonu olarak kullanılacağı kaydedilmiştir. Beraber teslim olunan demirbaş eşya olarak da, bir adet motorin, bir adet benzin, bir adet gaz pompaları, üç adet yeraltı deposu, bir adet yerüstü deposu ile bir adet hava saati komprasör motorundan bahsedilmiştir. Kira akdi bu niteliği itibariyle hasılat kirasıdır.
Hasılat kirasında kiralananın tahsis olunduğu dairede iyi bir suretle işletilmesi ve bilhassa hasılat kabiliyetli bir halde bulundurulması kiracının borçları arasında sayılmıştır. Borçlar Kanununun 278. maddesi; "Ayrıca kiralananın iyi bir halde muhafazası için lazım gelen dikkatin gösterilmesi de kiracının yükümlülüklerindendir. Öbür taraftan, aynı Yasanın 289. maddesinde kiralananın işletilmesine ve muhafazasına müteallik borçlarını ehemmiyetli bir tarzda yerine getirmeye kiracı kiralayanın ihtiyacına rağmen ve tayin ettiği süre içinde borçlarını ifa etmemesi halinde kiralayana başka bir işleme hacet kalmaksızın akdi fesih etme yetkisi tanınmıştır. İşletmenin 1-1,5 sene kadar atil bırakıldığı ve işletmeye ara verildiği taraf delilleri ve davalının bunu tahliye sebebi olmayacağı yolunhdaki beyanı ile sabittir. Böyle olunca tahliyeye karar verilmek gerekirken başka türlü değerlendirilerek davanın reddedilmesi gerekirken yukarıda yazılı yasa kurallarına aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.4.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.