 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15635
K: 1988/20950
T: 30.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli (İzmir 1. Sulh Hukuk) Mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin eşinin mesleğinin terzilik olduğunu, ancak mesleğini icra edecek bir yerinin bulunmadığını, kiralananda terzilik yapacağını iddia ederek kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı vekili, kiralananın boşaltılması halinde dairenin kullanma imkanının tamamen ortadan kalkacağını, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
Dinlenen davacı tanıkları, davacının eşinin boşta olduğunu, evinde zaman zaman terzilik sanatı icra ettiğini, kiralananı işyeri olarak kullanmak istediğini belirterek, ihtiyaç iddiasını doğrulamışlardır.
Mahallinde yapılan keşifte, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporun içeriğine göre, kiralananın bulunduğu 7 nci katın altındaki katlardaki odaların tamamına yakın bölümünde kuyumcu atölyelerinin bulunduğu, terzilik mesleğinin icra edildiği bir işyerinin olmadığını, ana binanın kaloriferli, asansörlü olup dava konusu yerin kullanım alanının terzilik mesleği için yeterli olduğunu açıklamış, ancak kiralananın üst katta oluşu işhanında terzi ve kumaş satıcısı gibi faaliyetlerin bulunmayışı nedeniyle bu hususun ihtiyaçlı için dezavantaj teşkil ettiği vurgulanmıştır.
Kiralananın bulunduğu yerde terzilik ve kumaş satışı yapılan bir işyerinin bulunmayışı burada mutlak anlamda bu işlerin ticaretinin yapılmıyacağını göstermez. Terzilik mesleğinin terziyi tanıyan kimselerin arayıp bulacakları ve tercih edecekleri bir meslek dalı olması nedeniyle işyerinin taşınmazın üst katlarında olması, bir engel teşkil edemez. Kazancın çokluğu veya azlığı ihtiyaçlının doğrudan doğruya kendisini ilgilendiren bir husustur.
Davalı tanıklarının sonuca etkili bir beyanları bulunmadığı gibi, davacının eşinin uzun yıllar evvel terzilik mesleğini bırakmış olması, sonradan doğan ekonomik koşulların varlığı nedeniyle yeniden iş yapmasına mani değildir.
Dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğunun kabulüyle kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.