 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15604
K: 1988/20134
T: 20.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava aktin feshi nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı dava konusu taşınmazın arsa olarak davalıya 1.4.1976 başlangıç tarihli akitle kiralandığını, ilişkinin tamamen BK. kapsamında kaldığını ve müddetinde de tahliye için icraya başvurulduğunu belirtip taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı ve müdahil davalılar taşınmaz arsa olarak kiralanmakla beraber sözleşmedeki yetkiye istinaden üzerinde sabit tesis ve binalar yaptıklarını, bu sebeple ilişkinin 6570 sayılı Taşınmaz Kiraları Hakkındaki Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, sadece feshi ihbarla tahliye istenemeyeceğini savunmuşlardır. Gerçekten uyuşmazlığın yasa kapsamından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Çünkü taşınmaz 1.4.1976 tarihinde davalı tarafından kiralanırken boş arsa olarak kiralanmıştır. Ancak üzerinde her türlü işin yapılabileceği öngörülüp ve sözleşmenin özel şartlar kısmında da kiracının boş arsa üzerinde yapacağı her türlü iş için gerekli bina ve tesisi yapabileceği öngörülmüştür. Kiralayan tarafından kiracıya verilen bu yetki üzerine kiracının boş arsa üzerine tesis ve bina yaptığı anlaşılmaktadır. Ancak bu tesislerin ve binaların tahliye halinde kiralayana kalacağından sözedilmemiştir. Bu nokta uygulanacak yasa hükmünün tayininde önem taşımaktadır. Zira BK. 266 ncı maddesine göre kiracı kiralananı ne halde teslim almış ise kiranın hitamında da o halde ve mahalli adete tevfikan geri vermekle mükellef tutulmuştur. Yasal düzenleme böyle olunca kiralanan üzerine kiracının tesis veya bina yapması ilişkiye uygulanacak yasa hükmünü etkilemez. Arsa olarak kiralanan taşınmaz yine arsa olarak iade edileceğine göre uyuşmazlıkta BK.'nun serbestlik kurallarının uygulanması ve süresinde feshedildiği bildirilen akdi ilişkinin sona erdiğinin kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerekir. Mahkemenin aksi düşünce ile davayı reddetmesi isabetli görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.