 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15554
K: 1988/20363
T: 23.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, iktisap ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme süre yönünden davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6570 sayılı yasa kapsamına giren kiralananı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracının yaptığı sözleşmeye dayanarak aktin hitamında, isterse 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak kiracı hakkında ihtiyaç nedeni ile dava açabilir. Bu iki yoldan hangisi yararına ise onu seçmek yeni malikin hakkıdır. Davada 6570 sayılı yasanın 7/d maddesine dayanılıyorsa yeni malikin dava açabilmesi için iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiralananı satın aldığını, ihtiyacında kullanacağını kiracıya bildirmesi ve yine iktisaptan itibaren 6 ayın geçmesini beklemesi gerekir. İhbarın iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiracıya keşidesi değil, tebliği şarttır. Davanın, iktisabı izleyen 6 ay geçtikten sonra açılması süreye bağlı değildir. Aktin sonuna kadar dava ikamesi mümkündür. 1 ayın ve 6 ayın hesabında iktisab edilen günün de hesaba dahil edilmesi gerekir. 6 aylık süre dolmadan açılması nedeniyle dava reddedilirse bu süre dolduktan sonra aynı nedenle ikinci dava açılabilir. 1. davanın derdestliği ve kesin hüküm sayılması söz konusu değildir. Ancak iktisabı izleyen 1 ay içinde ihtar tebliğ edilmemişse sonradan bunun giderilmesi mümkün değildir. Olayımızda: Davacı 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Taşınmaz 5.11.1987 tarihinde iktisap edilmiş, bu durum 21.11.1988 tarihinde tebliğ edilen ihtarla davalıya bildirilmiş, dava da 11.5.1988 tarihinde süresinde açılmıştır. Mahkeme, ihtarnameyi (N.U.) değil, (N.U.) keşide ettiğinden bahisle davayı reddetmiştir. Dosya içerisinde mevcut tapu kaydının tetkikinden malikin (N.U.) olduğu anlaşılmaktadır. Davalıya keşide edilen ihtarda keşideci olarak (N.U.) yazılmış ise de bu yazının maddi hatadan kaynaklandığı görülmektedir. Şöyle ki ihtarnamede keşideci taşınmazı iktisap ettiğini bildirmiştir. (N.U.) adına kayıtlı tapu kaydı da bulunmamaktadır. Maddi hatanın düzeltilmesi her zaman mümkündür. Bu nedenle keşidecinin davacı (N.U.) olarak kabul edilmesi icap eder. Dava süresinde açıldığına göre işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.