 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15494
K: 1988/20451
T: 23.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava konut ihtiyacı nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
6570 sayılı yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasının anılan yasa maddeleriyle İcra İflas kanunun 272 nci maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca kira akdinin hitamını takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye iradesi kiracıya bildirilmişse bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkı saklı tutulmuş sayılır. Bu gibi durumlarda aktin başlangıcı olan ayın kirasının ihtirazı kayıtla alınıp alınmaması önemli değildir. Bu cihet kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı tarafça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığının tesbiti için öncelikle aktin başının, süresinin, böylece sona eriş tarihinin bilinmesi icabeder. Davacının bu tarihleri bildirmesi gerekir. Davalı karşı çıkarsa bu cihetin bir hadise olarak çözümlenmesi, bu konuda tanık dahil taraf delillerinin toplanması gerekir.
Sözleşmede tahliye isteği halinde belirli bir süre önce kiracıya bu isteğin ihbar edilmesi şart koşulmuşsa ona uyulmak gerekir. Bu ihbarın yazılı yapılması öngörülmemişse sözlü yapılması da mümkündür. Ancak davacının bunu ispat etmesi icabeder.
Olayımızda: Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davanın süresinde açılıp açılmadığını belirlemek için kira başlangıcının, belirli süreli olup olmadığının, belirli süreli ise süresinin, belirsiz süreli ise B.K.'nun 262 nci maddesine göre feshi ihbarla süresinin belirlenip belirlenmediğinin esasa girilmeden araştırılması ve sonucuna göre öncelikle bir karar verilmesi gerekirken bu önemli tesbitler araştırılmadan esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.