 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15493
K: 1988/20859
T: 29.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli (Kadıköy 6. Sulh Hukuk) mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı kiralanan yerde moda evi, yapma çicek ve süsleme alanında faaliyet göstermek istediğini, bu nedenle ihtiyacı bulunduğunu iddia ile kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı ise davacının ev kadını olduğunu, hiç çalışmadığını, kira geliri ile geçindiğini, maddi yönden bir sıkıntısı bulunmadığından çalışma zorunda olmadığını,i daha önce müteaddit defalar ihtarname gönderdiğini, esaslı tamir ve tadilat kira parasından kaynaklandığını, ihtiyacın samimi olmadığını savunmuştur.
Mahkemece dinlenen davacı tanıklarından (A.Y.) emlak komisyoncusu olduğunu, davacının kendisine başvurarak bir işyeri kiralamak istediğini, birçok yer gösterdiğini, kira paralarının kendisine fazla geldiğinden davacının bu yerleri kiralayamadığını; (E.Ç.) ise 1972 yılında davacı ile birlikte İstanbul Kız Teknik Olgunlaşma Enstitüsünden mezun olduklarını, davacının kiralanda resim, moda ve turistik eşya üzerine iş yapacağını, kendisinin de ona yardım edeceğini, ihtiyaç iddiasının samimi olduğunu ifade etmişlerdir.
Davalı tanıkları ise davacının kira geliri ile geçindiğini, çalışma ihtiyacında bulunmadığını, amacının davalıyı taciz edip tahliyeyi sağlamak olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkemece davacının ev hanımı olduğu, bugüne kadar her hangi bir işte çalışmadığı, başka sebeplerle açtığı tahliye davalarının reddedildiği, gerçekten davacı çalışmak ihtiyacında ise bu işi oturduğu dairede de yapmasına bir engel bulunmadığı gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Davacı 20.11.1979, 6.12.1982 tarihlerinde davalıya gönderdiği ihtarnamelerde kiralananda tamirat ve tadilat yapacağından bahisle kiralananın boşaltılmasını istemiştir. 10.2.1981 tarihli dilekçe ile asaslı tadilat ve tamirat nedeniyle davalının miras bırakanı aleynine tahliye davası açtığı, 12.5.1981 tarihinde davacı vekiline proje ibraz edilmek üzere mahil verildiği, 17.7.1981 tarihli celsede davacı vekili gelmediğinden dosyanın işlemden kaldırıldığı, 19.7.1982 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği, yine 21.1.1982 tarihli dilekçe ile davalı muris aleyhine aynı nedenle tahliye davası açtığı, bu davanın da 2.12.1982 tarihinde reddedildiği, davacının 24.1.1984 tarihli dilekçe ile açmış olduğu iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının da 22.5.1984 tarihinde ikinci ihtarın tebliğinden önce istenilen ay kira parasının bankaya yatırıldığı gerekçesiyle reddedildiği dosyaların incelenmesinden anlaşılmıştır.
Dinlenen davacı tanıklarının ifadelerinden davacının boşta olduğu ve kiralananda moda, resim ve süsleme ile ilgili faaliyet göstereceği hatta bir iş yapmak üzere kiralık bir yer aradığı ancak kiraların fazla geldiği için tutamadığı sabit olmuştur. Davalı tanıklarının beyanları ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını gösterir nitelikte değildir. Davacının daha önce tadilat ve tamirat yapacağından bahisle ihtar gönderip dava açması ihtiyaç iddiasının bulunmadığının kanıtı olarak kabul edilemez. Tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde davalının kiralandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru değildir. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 29.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.