 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/15010
K: 1988/20429
T: 23.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair iadei muhakeme kararı davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava Çatalca Sulh Hukuk Hakimliğinin 3.2.1981 gün 78/260 E. 81/27 Karar sayılı ortaklığın giderilmesine dair kararının yargılamanın iadesi yolu ile iptali talebidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın iadesini isteyenler, kesinleşen ortaklığın giderilmesini içeren ilamda davalı (D.K.)'in mirasçılarıdır. Ortaklığın giderilmesi davasını açan şirketin, müşterek murisleri (D.K.)'in açık adresini mahkemeye vermediklerini ve bu adres gereği gibi araştırılmadan önce kayyım tayin edildiğini, sonra usulsüz olarak ilanen tebligat yapılıp davanın sonuçlandırıldığını, sonraki kesinleşme ve satış ilanlarında da aynı yöntemin uygulandığını ileri sürerek yargılamanın iadesi talebinin kabulü ve davanın yeniden görülmesini istemişlerdir.
Yargılamanın iadesini isteyenlerin miras bırkanı (D.K.)'e aynı taşınmazda ortak davacı şirket tarafından açılan davada Mimar Sinan Köyü Baba Osman Denizkenarı şeklinde adreslendirilip çıkarılan davetiyenin bilinmediği şerhi ile bilatebliğ iade edildiği, aynı adres esas alınarak yapılan zabıta araştırmasında muhtarın ilmuhaberinde muhatabın gösterilen adrese yazları geldiği, bunun dışında İstanbul'da bulunduğu ve İstanbul adresinin bilinmediği bildirilmiştir. Bunun üzerine öncelikle Tebligat Nizamnamesinin 13 üncü maddesinde gösterilen yerlerden tebligata salih açık adresi araştırılmadan kayyımla temsil yoluna gidildiği, daha sonra da bundan vazgeçilip Tebligat Mizamnamesinin 46 ncı maddesi gereğince ilanen tebligata karar verilip tüm tebligatların bu yolda yapıldığı incelenen dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Yargılamanın iadesi talebi içerisinde helline karar verilen davacının açık veya kapalı olarak hilesi ileri sürüldüğüne göre H.U.M.K'nun 446 ncı maddesi uyarınca iade talebinin kabulü ile,
a - Gerçekten davacı veya onun aktif ve pasifini devralan şirketin davalının bilinen adresini mahkemeye vermemekte vesair suretle hilesinin bulunup bulunmadığının araştırılması,
b - Yargılamanın iadesini isteye tarafın bu hileyi öğrenme tarihinin özellikle bankaya depo edilen (D.K.) hissenin bu yana ödeme tarihi tesbit edilerek H.U.M.K.'nun 447 nci maddesindeki hak düşürücü sürelerin geçip geçmediğinin incelenmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken talebin kanuna uygun olmadığından bahisle reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu yönden bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 23.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.