 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/14853
K: 1988/20150
T: 21.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli (Mahmudiye Sulh Hukuk) mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olamakla gereği görüşüldü düşünüldü:
KARAR : Dava, iki parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkeme bir parçanın aynen taksimine, bir parçanın da ortaklığının satış yoluyla giderilmesine karar vermiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde dava konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasanda paylı "müşa" bırakılamaz. Davada sulh vaki olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara, diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re'sen taksime gitmek mümkün değildir. Taksimde her bir taşınmazın pay ve paydaş durumuna, arazinin verim niteliğine göre taksimin mümkün olup olmadığının bilirkişi aracılığıyle saptanması gerekir. Payların denkleştirilmesi için ivaz ilavesi icap ediyorsa onun da bilirkişilerin raporunda belirtilmesi gerekir. Taksim mümkünse fen ehline taksim projesi düzenlettirilir. Taşınmaz belediye ve mücavir alan hudutları içersinde ise taksim projesi eklenerek belediye'den İmar Yasası ve yönetmeliği uyarınca bu taksime imkan olup olmadığı sorulur. Taşınmaz belediye ve mücavir alan dışındaysa aynı husus il İdare Kurulundan sorularak saptanır. Taksim tarzında yani taksim projesindeki bölümlerin hangi kesimin hangi paydaşa verileceği konusunda taraflar anlaşamazlarsa mahkeme huzurunda kura çekilerek hangi kesimin hangi paydaşa verileceği belirlenir.
Olayımızda: Dava konusu 404 parsel sayılı taşınmazın 122100 m2 413 parselin 150000 m2 büyüklüğünde olduğu anlaşılmaktadır. Ortaklığın giderilmesi isteği içerisinde taksim isteği de vardır. Bu bakımdan yukarıdaki esaslar nazara alınmak suretiyle zirai bilirkişi ile teknik bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapıtırılması, taksimi kabil ise düzenlettirilecek krokinin onay makamına gönderilerek mütalaasının alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2 - Davalı temyiz dilekçesinde her iki taşınmazın daha evvelce mahkeme kararı ile taksimine karar verildiğini ileri sürdüğünden taraflardan bu hususta bilgi alınarak ve ilgili dosyalarda getirtilerek bir değerlendirme yapılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 21.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.