 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/14735
K: 1988/3104
T: 02.03.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı davalı ve müdahil vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, işyeri hitiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme süre yönünden davayı red etmiş, hükmü davacı ve davalı vekili ile müdahale isteminde bulunan vekili temyiz etmiştir
1 - 6570 sayılı Yasa kapsamına giren kiralananı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracının yaptığı sözleşmeye dayanarak aktin hitamında isterse 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak kiracı hakkında ihtiyaç nedeni ile dava açabilir. Bu iki yoldan hangisi yararına ise onu seçmek yeni malikin hakkıdır. Davada 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine dayanılıyorsa, yeni malikin dava açabilmesi için iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiralananı satın aldığını, ihtiyacında kullanacağını kiracıya bildirmesi ve yine iktisaptan itibaren 6 ayın geçmesini beklemesi gerekir. İhtarın iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiracıya keşidesi değil tebliği şarttır. Davanın iktisabı izleyen 6 ay geçtikten sonra açılması mümkündür. 1 ayın ve 6 ayın hesabında iktisap edilen gününde hesaba dahil edilmesi gerekir. o aylık süre dolmadan açılması nedeniyle dava reddedilirse bu süre dolduktan sonra aynı nedenle ikinci dava açılabilir. 1. davanın derdestliği ve kesin hüküm sayılması söz konusu değildir. Ancak iktisabı izleyen 1 ay içinde ihtar tebliğ edilmemişse sonradan bunun giderilmesi mümkün değildir.
Olayımızda; davacıya satış yapan Mahmet mirasçıları ile davalı Halit arasındaki kira sözleşmesi 1.3.1981 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Davacı bu sözleşmeden ve kiralananı 25.12.1985 tarihinde satın aldığından ve bu yere ihtiyacı bulunduğundan bahisle, davalıya ihtarda bulunarak sözleşmenin bitimini izleyen bir ay içinde 4.3.1986 tarihinde bu davayı açmıştır. Davada ihtiyaç sebebiyle tahliye istendiği belirtilmektedir. Davacının yukarıda belirtilen tercih haklarından akdin süresine göre dava açma hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan dava 6570 sayılı Kanunun 7/d maddesine dayandırılmadığı halde o maddeye dayanarak süre yönünden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davanın esasına girilerek saptanan deliller değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi icap ederken bundan zuhul olunması bozmayı gerektirmiştir
2 - Davalının temyizine gelince mahkemenin kabul şekli itibariyle dava 4.3.1986 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine takdir olunan ücreti vekaletin tayininde bir usulsüzlük ve yanlışlık bulunmadığından davalı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir.
3 - Müdahil Necati'nin temyizine gelince, dosya kapsamına toplanan delillere Halil'le yapılmış 1.3.1981 başlangıç tarihli akit açıkça fesh edilmediğine adı geçenin kiracılığı devam ederken müdahille fesh edilmediğine adı geçenin kiracılığı devam ederken müdahille yapılmış 1.1.1981 başlangıç tarihli sözleşmeye itibar edilemeyeceğine göre müdahilin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bendde yazılı sebeple hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, davadan alınan temyiz harcını iadesine davalı ve müdahilden alınan harçların irat kaydına, 2.3.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.