 |
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 2005/12008
K: 2005/11360
T: 06.12.2005
- LEHE KANUN UYGULAMASI
- DURUŞMA AÇILMASI
- CEZANIN BİREYSELLEŞTİRİLMESİ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: 5237 sayılı Yasanın 150/2. maddesindeki "değerin azlığı" kavramı 765 sayılı Yasanın 522. maddesindeki değerin hafif ve pek hafif olmasından farklıdır. Lehe kanun uygulamasında 5252 sayılı Yasanın 9/1. maddesi gereğince kural olarak karar dosya Üzerinden verilmeli ise de; cezanın bireyselleştirilmesini gerektiren 5237 sayılı Yasanın 150/2. maddesi uygulaması için duruşma açılması zorunludur.
(5237 s. TCK m. 7, 150/2)
(5252 s. TCKYK m. 9)
Yağma suçundan hükümlü Gürhan hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra 5237 sayılı TCK.nun lehe hükümlerinin uygulanmasının talep edilmesi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-c, 39/1, 150/2, 31/2, 62, 50/3. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin (Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 17.03.2004 tarihli kararın Yargıtay'ca incelenmesi hükümlü savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından bozma isteyen 15.09.2005 tarihli tebliğname ile 04.10.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ve 101/1. maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1. maddesi uyarınca kural; lehe yasanın belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesidir.
Ancak;
a)- Önceki yasaya göre sonraki yasa suçun öğelerinde değişiklik yapmışsa,
b)- önceki yasanın türü veya süresi bakımından erteleme dışında bıraktığı ceza, yeni yasa tarafından erteleme kapsamına alınmışsa,
c)- Önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir.
İnceleme konusu karara gelince;
Sanık Gürhan'ın, 01.09.2003 günü saat 18.00 sıralarında yanında ek kararı temyiz etmeyen sanık Kadir olduğu halde, yakınanlar Cihat ve Gökhan'dan para istediği, sanık Kadir'de bıçak olduğu halde yakınan Cihat'tan 1.500.000, diğer yakınan Gökhan'dan ise 5.000.000 lira aldıkları sabit görülerek Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2004 gün ve 2004/376-92 sayılı kararıyla; 765 sayılı TCY'nın (iki kez) 497/1, 65/3, 2253 sayılı Yasanın 12/2, 59/2. maddeleri gereğince iki kez 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla hükümlendirildiği; hükmün sanık savunmanınca temyizi üzerine Dairemizce 64/1. maddesi yerine 65/3. maddesinin uygulanması yönünden eleştirilerek onandığı; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nın uyarlanması istendiğinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10.06.2005 tarihli ek kararla, 5237 sayılı TCY'nın (iki kez ) 149/1-a-c. maddesi gereğince alt sınırdan 10 yıl hapis cezasına hükmolunup, 39/1. maddesi uyarınca 1/2 indirim yapılıp; 5237 sayılı TCY'nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY'nın 522. maddesindeki "hafif" ve "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, "değerin azlığı"nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir-iki defter, kalem veya sigara, bira ve benzeri) değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, yakınan Gökhan'dan alınan 5.000.000 ve yakınan Cihat'dan alınan 1.500.000 lira az olmasına karşın, yukarıda açıklanan her iki ölçütün birlikte gerçekleşmediği, zira yakınanların cebinde ne kadar para bulunduğu sanık tarafından bilinmediği gibi amacının yakınanların cebindeki bütün parayı alma olduğu ve böylece yanlış yorumla suç konusu eşyanın değeri az kabul edilerek, aynı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmasına ve 31/2, 62/1 ve 50/3, 63. maddeleri uygulanarak iki kez 5.000,00 YTL para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; değerin azlığı nedeniyle belli oranda indirim yapılması suretiyle takdir hakkının kullanıldığının, böylece bireyselleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu gözetilmeden, dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi ve hükümden sonra yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü Gürhan savunmanının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.