 |
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E:1999/7048
K:1999/7188
T:2.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SAHTECİLİK
DOLANDIRICILIK
ZAMANAŞIMI
KARAR ÖZETİ : 1- Suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçen süreye nazaran zamanaşımının nazara alınmaması;
2-Suça konu ilaç küpürlerinin imalatçı firmalara ait olmadığının bildirilmesi karşısında ilgili firmalardan, olay tarihi itibariyle kullandıkları gerçek küpür örnekleri getirtilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmaması, ilgili doktorun konu ile ilgili beyanı alınmadan eksik inceleme ve araştırma son ucu hüküm kurulması; Yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m.102/4, 104/2, 342, 504)
Sahtecilik ve dolandırıcılıktan sanık Nurten hakkında yapılan duruşma sonunda: Beraatine dair (Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.11.1998 tarihli hükmün temyizen tetkiki müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından bozma isteyen 12.11.1999 tarihli tebliğname ile 19.11.1999 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Suç tarihi 1991 yılı olduğu halde, karar başlığında 1992 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün daktilo hatası kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamış, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dolandırıcılık suçunun TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık zamanaşımına tabi olduğu ve suç tarihinden inceleme tarihine kadar bu sürenin dolmuş bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında bu suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, müdahil idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında bu suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle (ORTADAN KALDIRILMASINA),
Müdahil idare vekilinin sahtecilik suçuna yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Apranax ve Tarivid adlı ilaç küpürlerinin imalatçı firmalara ait olmadığının bildirilmesi karşısında, adı geçen firmalardan olay tarihi itibariyle kullandıkları gerçek küpür örnekleri getirtilerek suça konu küpürlerin sahte olup olmadığı ve iğfal yeteneği bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadan, suça konu reçetelerde adı geçen hastaların muayene olup olmadıkları, anılan ilaçları alıp almadıkları ve 29.3.1991 gün 13077 nolu reçeteyi düzenleyen Doktor Selçuk'un konu ile ilgili beyanı saptanmadan eksik inceleme ve araştırma ile sanığın beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, müdahil idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi (BOZULMASINA), 2.12.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.