 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 2002/20309
K: 2003/2423
T: 03.03.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2942 s. KamulaştırmaK/10, 11, 25
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştınna Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmaz bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili, karşı dava ise taşınmazın gerçek niteliğinin tespiti ile ilk davada belirlenecek bedele, değerlendirme tarihinden ödeme gününe kadar faiz istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: D.S.i. Gen. Müd. davasının kabulüne, karşılık davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargltaytca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmaz bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili, karşı dava ise; taşınmazın gerçek niteliğinin tespiti ile ilk davada belirlenecek bedele, değerlendirme tarihinden ödeme gününe kadar faiz istemine ilişkindir.
Mahkemece idarenin açtığı davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm tarafvekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur.
Kapama bağ niteliğindeki taşınmaza net üzüm geliri esas alınarak, üzerindeki binalara da resmi birim fiyatlarına göre, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi doğrudur. Karşılık davada tespit edilen kamulaştırma bedeline, dava tarihinden ödeme gününe kadar faiz talep edilmişse de; 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 25/1. maddesine göre kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin idareye geçmesi, mahkemece verilecek tescil kararı ile alacağından ve taşınmazın tespit edilen bedelinin de tescil kararı verilmeden önce davacıya ödenmesine karar verildiğinden faiz isteminin reddıne karar
verilmesi de doğru olduğu gibi taşınmasın kapama bağ niteliğinde olduğu yönündeki maddi hata isteminin kabulü de doğrudur. Ancak;
1- Taşınmaz üzerinde bulunan binaların keşif tutanağı ve bilirkişi raporundaki nitelik ve özelliklerine göre, 3/A nitelikli binanın sınıfının 2/B, diğer 2/B niteliğinde kabul edilen binanın da IIB sınıfından olmasına rağmen binaların yüksek sınıftan kabulüyle bedellerinin fazla tespit edilmesi,
2-Karşı dava da tespit davası olduğundan maktu harç ve taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi,
3-Bina bedelleri yapı asgari birim fiyatları üzerinden hesaplandığı halde, hesaplanan bedelden yasal dayanağı olmadan % 25 müteahhitlik kar payı adı altında indirim yapılması sonucu aza hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün belirtilen nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenıere geri verilmesine 03.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.