 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 2000/20207
K: 2001/906
T: 23.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI
- TEMERRÜT FAİZİ
- MUNZAM (Ek) ZARAR
Karar Özeti: Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı munzam (ek) zararın işlenebilmesi için; davacı temerrüt faizini aşan bir zararın mevcut olduğunu kanıtlamalıdır. Yoksa; yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu davacıyı bu yükümlülükten kurtarmaz.
O halde; davacı zararının varlığını somut olarak kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11)
(818 s. BK. m. 103, 105)
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine ilişkin munzam zarar talebi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine ilişkin munzam zarar talebine aittir.
Borçlar Kanununun 105. maddesi uyarınca alacaklının duçar olduğu zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir.
Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın tazmini 2 bölümde düşünülmüştür. 1. bölüm, ispat edilmeden tahsili talep edilecek zarar miktarıdır ki bu temerrüt faizidir. Diğer bir değişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etmek olanağı yasal olarak mevcut değildir.
Davacı temerrüt faizini aşan bir zararının mevcut olduğunu kanıtlamamıştır.
Yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz davacının para alacağını zamanında tahsili halinde ne şekilde kullanacağını ispat etmemiştir. Açıklanan durum karşısında somut olarak ispat edilen bir zarar mevcut olmadığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca'da benimsenen Dairemizin uygulamasına paralel olarak davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK. nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 23.1.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.