 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 2000/14234
K: 2000/15311
T: 12.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BEDEL ARTIRIM DAVASI
- HESAP VE YAZIM HATALARI
- DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
- ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ
Karar Özeti: Bedel artırım davasından dolayı her iki parsel malikleri adına ayrı ayrı verilen dilekçelerde biri diğerinin parselini yanlışlıkla gösterdiği; bunun farkına varılarak düzeltilmesinden sonra; öncelikle, birbirleriyle ilintili hale gelen aynı mahkeme dosyaları birleştirilmeli; sonrada davacıların talepleri doğrultusunda işin esasına girilmeli, parsellerdeki mülkiyet durumlarına göre metrekare istemleri ile bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11/III-f)
(1086 s. HUMK. m. 45, 80)
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemiyle açılmıştır.
Varto İlçesi A.... Köyünde bulunan 44 ve 296 numaralı taşınmazlar davalı idarece kamulaştırılmıştır. Her iki parselin malikleri Av. Feridun ve Sait'i vekil olarak tayin etmişler ve adı geçen avukatlar tarafından bedel artırma davaları açılmıştır. Ne var ki dava dilekçeleri düzenlenirken 44 numaralı parsel için 296 numaralı, 296 numaralı parsel için de 44 numaralı parselin malikleri davacı olarak gösterilmiştir. Bu durum davacılar vekili tarafından tesbit edildiğinde 23.6.1999 tarihli dilekçelerle yazım hatasının giderilmesi yolunda talepte bulunulmuştur.
HUMK.nun 80. maddesi uyarınca aşikar olan yazım ve hesap hataları daima düzeltilebilir.
Dava dilekçelerinde davacıların adlarının yazılması sırasında hata yapıldığı açıktır. Esasen başkasına ait bir taşınmazın bedelinin artırılmasının talep edilemeyeceği herkes tarafından ve özellikle dava dilekçesini düzenleyen avukatlar tarafından bilinen bir gerçektir. Yapılan yanlışlığın yazım hatasının dışında yorumlanması mümkün değildir.
O halde birbirlerine ilintili hale gelen aynı mahkemenin 1998/53 ve 55 esas sayılı dosyalarının birleştirilmesi ve işin esasına girilerek davacıların mülkiyet durumları ve metrekare için istemleri ile bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden dava dilekçesinde sözü edilen taşınmazla davacının ilişkisinin bulunmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 12.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.