 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
Esas No :1998/1051
Karar No :1998/1637
Tarih :19.02.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* İRTİFAK KAMULAŞTIRMASI NEDENİYLE TAŞINMAZIN İDARE ADINA TAPUYA TESCİLİ
* EL ATMA TARİHİNDEN İTİBAREN 20 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇMESİ
<* KADASTRO KANUNUNDAKİ HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET : Kamulaştırma Kanununun 38.maddesi uyarınca kamulaştırma yapılmadan veya tamamlanmadan taşınmaza el atma hallerinde; el atmadan itibaren 20 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden, mal sahibinin el atmanın kapsamı ile sınırlı olarak, her türlü dava hakkı 20 yıl geçmekle düşer ve karşılığında da davacı idare lehine hak doğar. Bu hak tapulama tesbitinin kesinleşmesinden sonra doğmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacı idarenin irtifak hakkı tesciline ilişkin talebinin kabulü gerekirken, kadastro kanunundaki hak düşürücü süreye dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 17, 38)
(3402 s. Kadastro K. m. 12)
Taraflar arasındaki irtifak kamulaştırması nedeni ile taşınmaz malın idare adına tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı idare dava konusu taşınmaz üzerinden enerji nakil hattı geçirmek üzere irtifak kamulaştırması yaptığını, enerji nakil hattının 1971 yılında geçirildiğine ve tapulama tesbitinde, enerji nakil hattının geçirilmesine ilişkin irtifak hakkının tescil edilmediğini bildirerek bu hakkın tescili için dava açmıştır.
Enerji nakil hattı 1971 yılında geçirilmiştir. Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca kamulaştırma yapılmadan veya kamulaştırma işlemi tamamlanmadan taşınmaza el atma hallerinde el atmadan itibaren 20 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden, mal sahibinin el atmanın kapsamı ile sınırlı olarak, her türlü dava hakkı 20 yıl geçmekle düşer ve karşılığında da davacı idare lehine hak doğar. Bu hak 1991 yılında yani tapulama tespitinin kesinleşmesinden sonra doğmuştur. Davanın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre açılması, aynı Kanunun 38. maddesi uyarınca, tescile engel değildir.
Açıklanan nedenle Kamulaştırma Kanunun 38. maddesi uyarınca davacı idarenin irtifak hakkı tesciline ilişkin talebinin kabulü gerekirken olayda tatbik yeri olmayan, kadastro kanunundaki hak düşürücü süreye dayanılarak davanın reddine karar verilmesi.
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcın istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 19.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.