 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E. 1997/8779
K. 1997/10266
T. 23.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BEDEL ARTIRIM DAVASI
KISMİ KAMULAŞTIRMA
SUSUZ VE SULU ARAZİ ARASINDAKİ DEĞER FARKI
FAİZ BAŞLANGICI
KARAR ÖZETİ : 1- Kamulaştırmadan arta kalan kesim kuru tarım arazisi iken sulanabilir hale geldiğinden, bu kesimde değer artışı olmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde sulanabilir arazi ile sulanmayan arazi arasındaki değer farkı % 250 olarak kabul edilmişse de, Erzurum Bölgesi'nde bu oran % 30'un üzerinde bulunmaktadır.
Bu bağıtta; resmi kuruluşlardan oluşturulan bilirkişi kurullarından, değer artışının sorularak ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile fazla artırma yapılması,
2- Bedelin artırılan kısmı için kamulaştırma işleminin kesinleştiği tarihten faize hükmedilmesi gerekirken başlangıç tarihinin belirlenmemesi,
Doğru değildir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11, 12, 15)
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
(3083 s. SAAD. K. m. 1, 2)
Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı İdare vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur.
Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Kamulaştırma, sulama kanalı geçirilmek üzere kısmi olarak yapılmıştır. Kamulaştırmadan arta kalan kesim kuru tarım arazisi iken, sulanabilir hale gelmiştir. Bu durum karşısında, arta kalan kesimde değer artışının olacağı açıktır. Bilirkişi raporlarında bu oran çok düşük gösterilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde sulanabilir arazi ile sulanamayan arazi arasındaki değer farkı % 250 olarak kabul edilmiştir. Erzurum Bölgesi'nin iklimi itibariyle yukarıda açıklanan oranın mutlak olarak kabulü mümkün değilsede büyük masraflarla vücuda getirilen sulama tesisleri sonunda elde edilecek değer artışının bilirkişi raporlarında gösterilen miktarlardan çok yüksek oranda kabul edilmesi zorunludur.
Esasen Dairemize, Erzurum Bölgesinden intikal eden dava dosyalarında sulanabilir arazilere biçilen değerle sulanamayan arazilere biçilen değerler arasında % 30'un üzerinde değer farkı mevcuttur. DSİ tarafından arazi sulaması için cüzi miktarda para alınması hususu da sonuca etkili değildir.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin bu konuda ihtisas sahibi olan biriminden, mümkün olmadığı takdirde aynı konuda ihtisas sahibi diğer bir resmi kuruluştan kuru tarım arazisinin sulanabilir hale gelmesinin meydana getireceği değer artış oranının neden ibaret olduğu sorularak, bilirkişi kurullarından ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile fazla artırmaya karar verilmesi,
2- Bedelin artırılan kısmı için kamulaştırma işleminin idari yönden kesinleştiği 8.1.1996 tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken başlangıç tarih belirtilmeden faiz verilmesi
Doğru görülmemiştir.
Davalı İdare vekilinin temyiz itirazı yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcın istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 23.6.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.