 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E. 1997/4860
K. 1997/7789
T. 13.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAMULAŞTIRMASIZ KAMU AMACINA TAHSİS
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
KARAR ÖZETİ : Kamulaştırma yapılmadan, kamuya yönelik bir amaca tahsis edilerek üzerine tesis yapılan taşınmazlar üzerindeki her türlü dava hakkı, elatma tarihinden itibaren yirmi yıl geçmekle düşeceğinden, toprak yol iken belediye tarafından asfaltlanan yerin, yola dönüşümünün bölge sakinlerince kendiliğinden mi oluşturulduğu, belediye tarafından mı yapıldığı belirlenerek hak düşürücü süre hesaplanmalıdır.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 38)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan yer bedelinin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı İdare vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava konusu yol ana arter niteliğinde olmadığından, husumetin davalı İdareye tevcihi doğrudur.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Anılan rapor yasa hükümlerine uygundur. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca, kamulaştırma yapılmadan konuya yönelik bir amaca tahsis edilerek üzerinde bir tesis yapılan taşınmaz üzerindeki her türlü dava hakkı, elatma tarihinden itibaren 20 yıl geçmekle düşer.
Tanık beyanlarına göre; dava konusu yol durumuna dönüştürülen taşınmaz, 1966 yılında toprak yol iken, 1983 yılında Kartal Belediyesi'nce asfaltlanmıştır. 1966 yılındaki toprak yolun İdare tarafından elatılmak suretiyle oluşturulup oluşturulmadığının araştırılması, yol haline dönüşme keyfiyetinin bölge sakinlerinin gelip geçmesiyle kendiliğinden oluşması halinde, 1983 yılının elatma tarihi olarak kabul edilmesi suretiyle davanın hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulünün doğru olacağı aksi toprak yolun belediye tarafından yapılması halinde ise elatma ile dava tarihi arasında 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinin kabul edilmesinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile davanın süresinde açıldığının kabulü,
2- Kabule göre, dava konusu taşınmaz yola dönüştürüldüğü halde, Türk Medeni Kanununun 912. maddesi uyarınca,davacının payının terkini yerine tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı İdare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcın istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 13.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.