 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E. 1997/15729
K. 1997/15854
T. 23.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAMULAŞTIRILAN ARAZİNİNSULANABİLMESİ
SULAMANIN DEĞER ARTIŞINA ETKİSİ
KARAR ÖZETİ : Kamulaştırılan arazi sulanabilir hale gelmişse, değer artışınca neden olmayacağını kabul etmek mümkün değildir; Bu nedenle, DSİ.nin kamulaştırmalarında, kamulaştırmadan arta kalan kısımda, değer artışı olup olmadığı belirlenmelidir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11, 12)
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Kamulaştırma bedelinin artırılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma sonrası yapılan inceleme ve 'işlem yeterli değildir. Şöyleki;
Bozma kararından sonra ilçe tarım müdürlüğü tarafından gönderilen cevabi yazıda dava konusu taşınmasın bulunduğu köyde arazi sahiplerinin dere, ırmak ve sondajlardan sulu tarım yaptıkları genel olarak bildirilmiştir. Bu yazıda dava konusu taşınmazda sulu tarım yapılıp yapılmadığı açıklanmamıştır.
Ek bilirkişi raporlarında ilçe tarım müdürlüğünün bu yazısına dayanılarak dava konuşu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu ifade edilmiştir. Asıl bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmaza sadece tütün bitkisi geliri esas alınarak değer biçilmiştir. Bu durum karşısında dava konusu taşınmasın kamulaştırmadan önce sulanan arazi niteliğinde olup olmadığı kesin olarak belli değildir. Esasen ek bilirkişi raporlarında bölgedeki iklim koşulları ve arazi yapısından söz edilerek taşınmazın sulama olanağına kavuşmasının değer artışına neden olamayacağı açıklanmıştır. Bu görüşün kabul edilme olanağı yoktur. Dairemizin bozma kararında belirtildiği gibi susuz arazinin sulanabilir hale gelmesinin değer artışına neden olmayacağının kabul edilmesi yapılan sulama işlemlerinin ekonomik faydasının olmadığını kabul etmek anlamındadır. Bu da imkansızdır.
Bu itibarla; yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılması ve kamulaştırma tarihinde taşınmazın sulanan arazi niteliğinde olup olmadığının ve ne şekilde sulandığının tesbiti. Sulanabilir arazi durumunda değilse kamulaştırmadan arta kalan kesimde değer artış oranının belirlenip buna göre değer biçilmesi gerektiğinin gözetilmeden bozma gereklerine uygun olmayacak şekilde inceleme yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir
Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 23.10.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.