 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E:1995/3278
K:1995/6177
T:27.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki,
1-Taşınmaz mala arsa olarak değer biçilmiştir. Ancak kıymet taktir komisyonu raporunda taşınmaza köyde tarla olarak değer biçilmiş ve tapu kaydında da tarla olduğu yazılıdır. Bir yerin arsı olarak değerlendirilebilmesi için kamulaştırma (değerlendirme) tarihinde belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde olması, ayrıca belediye hizmetlerinden yararlanması, etrafının meskun olması gerekir. Belediye Başkanlığının karşılık yazısında taşınmaz malın mücavir alanda bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı ve tarla olduğu bildirilmiş, bilirkişiler ise mücavir alanda olup olmadığından söz etmemişler etrafının meskun olduğunu, belediye hizmetlerinden yararlandığını söylemişlerdir. Belediye Başkanlığından yeniden bilirkişilerin beyanlarından da bahsedilerek kamulaştırma (değerlendirme) gününde taşınmazın durumu sorulmak, bilirkişilerden ek mütalaa alınmak, durumun birlikte değerlendirilmek, sonucuna göre değerlendirme yapmak gerekirken eksik inceleme ile taşınmaz mala arsa olarak değer biçilmesi,
2-Kabulü göre de,
A-Mahkemece dava konusu taşınmazın vasfı arsa kabul edildiği halde 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 15/2.maddesi gereğince bilirkişi kurulunun teşkilinde odalar listesinden alınacak bilirkişilerden en az birisinin inşaat mühendisleri veya mimarlar arasından seçilmesi gerekirken, birinci bilirkişi raporunda bilirkişilerin her ikisinin de ziraat mühendisleri listesinden seçilmesi,
B-2. bilirkişi kurulu raporu yasa hükümlerine uygundur. Arsa niteliğindeki taşınmaz mala emsal inceleme ve karşılaştırılması yaparak değer biçme yöntemi yasa hükümlerine uygundur. birinci rapor yasa hükümlerine aykırı ve geçersiz olduğundan ikinci raporda belirlenen değerle kıymet taktir komisyonunca biçilen değer arasında bir mislini aşan önemli oransızlık bulunduğu halde kamulaştırma kanununun 15/11.maddesi gereğince yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alının temyiz harcının istendiğinde ödeyene geri verilmesine 27.03.1995 günüde oybirliğiyle karar verildi.