 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/10598
Karar no : 1995/11869
Tarih : 19.6.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Taşınmaz malın zemininin arsa niteliğinde kabulü doğrudur.
Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zemine, binalara da resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı da düşülerek , ağaçlara yaşına, cinsine, verim kabiliyetine göre hesabı yapılıp kamulaştırma kanununun 11/3. maddesine uygun değer biçilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak,
1-Davacılardan Mehmet B...'a 6.1.1994 ve 31.12.1993 tarihlerinde kamulaştırma işleminin tebliğine dair iki ayrılı çelişkili cevap bulunduğundan dava konusu taşınmaz malın kamulaştırma işleminin zemin ve muhtesad yönlerinden ayrı ayrı tebliğ tarihlerinin ilgili idare veya noterlikten sorulup tesbitinden sonra hasıl olacak duruma göre değerlendirme tarihinin tesbiti ile o tarihe göre değerlendirme yapılması gerekirken birince raporda 30.12.1993 ikinci raporda ise Ocak 1994 tarihleri esas alınarak değer biçilmesi,
2-Dava dilekçesinde maddi hata isteminde bulunulmadan 185 m2 ev ve sayısı açıklanmayan ağaçlar için davacı Mehmet B... yönünden istemde bulunulduğu halde bilirkişi raporlarında 192 m2 bina 11.80 m2 kömürlük, 27 m2 saha betonu 40 ağaç için hesaplama yapılması ve buna göre istem aşılarak fazla artırmaya karar verilmesi,
3-20.10.1989 tarih ve 4 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre faize mülkiyetin idareye geçtiği günden itibaren hükmedilebilir.
Mülkiyetin idareye geçmesi.2942 sayılı kanunun 25.maddesine göre kanundaki özel hükümler dışında kamulaştırma işleminin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile olur.
İdari yargıda dava açılmamış ise işlemin mal sahibine tebliğinden itibaren 30 gün geçmekle kamulaştırma işlemi kesinleşmiş sayılacağından bu günden idareye mülkiyet geçmiş olur. Ayrıca tapuda ferağ verilmesi ve hükmen tescil gibi nedenlerle de mülkiyet idareye geçer. Veyahut mal sahipleri yararlanmadan men edilmiş,diğer bir deyimle taşınmaz mala idarece fiilen el konulmuş ise faize hükmolunması gerekir. Bu gibi hallerin gerçekleşmesi halinde talepte gözönünde tutularak faize başlangıç tarihi bunlardan önce olanıdır.
Faize bu ilkelere göre hükmedilmesi gerekirken, davacılar, Mehmet ve Avni B... için dava tarihinden faizin hüküm altına alınması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istendiğinde ödeyene geri verilmesine 19.6.995 gününde oy birliğiyle karar verildi.