 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E. 1994/9102
K. 1994/11774
T. 7.6.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA
KALICI ELATMA
HİZMET SEBEBİYLE ZARAR
GÖREVLİ MAHKEME
KARAR ÖZETİ Kamulaştırılan taşınmazın, artan kısmının kullanılmaz hale geldiğinden bahiste, tazminat davası açılması halinde; malın bedeline hükmedilebilmesi için, idarenin bu bölüme sahiplenerek amacı ile kalıcı olarak elatmış olması gereklidir.
Taşınmazın, kullanılmaz hale gelmesine sebep, idarenin plan ve projelere uygun olarak yaptığı hizmetlerden kaynaklanıyorsa, idari yargı görevlidir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 12/3)
(YİBK., 16.5.1956 gün ve 1/6 s.)
(YİBK., 11.2.1959 gün ve 17/15 s.)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan yer bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı İdare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız elatmaya dayanan bedel istemine ilişkindir.
Yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Şöyle ki;
Dava konusu taşınmaz malın 9.000 m2lik bölümü ana su kanalı geçirmek için kamulaştırılmıştır. Bundan ayrı olarak 3.250 m2'lik bölümün de kullanılamaz hale geldiğinden bahisle tazminat talebinde bulunulmuştur. 16.5.1956 gün ve 1/6 sayılı Tevhidi İçtihad Kararına göre, taşınmaz malın bedeline hükmedilebilmesi için mülkiyet hakkına karşı doğrudan doğruya bir tecavüzün diğer bir deyişle idarenin sahiplenmek amacı ile kalıcı bir elatmasının bulunması gerekir. Bedeline hükmedilen 3.250 m2'lik bölüme İdarenin bu şekilde bir elatmasının olup olmadığı bilirkişi beyanlarında açıkça ifade edilmemiştir. İdarelerin plan ve projelere uygun olarak yaptıkları işlemlerden ötürü bir zarar husule gelmiş ise 11.2.1959 gün, 17-15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, bu davalara idari yargıda bakılır. Bedeline hükmedilen taşınmaz malın kullanılamaz hale gelmesinin doğrudan doğruya bir elatma şeklinde mi yoksa kanaldan geçen suyun dışarıya sızması vs. şeklinde ika edilen bir zarar niteliğinde mi olduğu araştırılıp sonucuna göre de görev durumunun düşünülmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, doğru görülmemiştir.
Davalı İdare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 7.6.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.