 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E:1993/16231
K:1993/25006
T:23.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA
- KAMU HİZMETİNE TAHSİS
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
- İYİNİYET - KÖTÜNİYET
KARAR ÖZETİ : Bir taşınmazda kamulaştırma yapılmış, ancak; işlemleri tamamlanmamış veya hiç kamulaştırma yapılmaksızın, kamu hizmetine ayrılma gerçekleştirilmişse; İdarenin iyiniyetli ya da, suiniyetli olmasına bakılmaksızın; zilyedliğin; nizasız, fasılasız devam etme şartı aranmaksızın; malik, zilyed ve mirasçılarının her türlü dava hakkı 20 yıl geçmekle düşer.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 38)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz malın bedelinin alınmasına dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı İdare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten, dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz malın bedelinin alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme ve soruşturma sonucunda taşınmaz malın 9.788 m2.lik kısmına idarece 1983 yılında tel örgü ile çevrilmek suretiyle el atıldığından bahisle bu kısım hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, dosya arasında bulunan Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Müdürlüğü'nün 14.1.1964 ve 20.12.1963 tarihli yazılarında, dava konusu parseli de kapsar şekilde, 5. Zırhlı Tugay'ının eğitim ve toplantı yeri olarak 4. 5. 9. parsellerin işgal edildiği ve kamulaştırılmasına zaruret bulunduğu belirtilmektedir.
Bu yazılardan taşınmaz mala İdarenin 1963-1964 yıllarında el koyduğu talim alanı olarak işgal ettiği ve bu işgalin bu güne kadar süregeldiği anlaşılmaktadır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38. maddesinde kamulaştırma yapılmış ancak, işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış iken kamu hizmetine ayrılan taşınmaz malik, zilyed ve mirasçılarının bu taşınmaz mal ile ilgili her türlü dava hakkı 20 yıl geçmekle düşer.
Olayımızda, taşınmaz mal silahlı kuvvetlerin hizmetine ayrılarak 20 yıldan fazla süre de kullanıldığı bu yazılarda açıkça anlaşılmaktadır. İdarece 1983 yılında yerin etrafı tel örgülerle çevrilmiş ve yeni tesisler yapılmıştır. 38. maddede öngörülen müddet sükutu hak müddeti olup sürenin geçmesiyle dava hakkı düşer. Burada iyiniyet ve suiniyet aranmadığı gibi fasılasız, nizasız zilyedlik te söz konusu değildir. Maddenin, ilk cümlesinde taşınmaz malın kamu hizmetine ayrılmasını kanun koyucu, yeterli görmüştür. Üzerinde yapı yapılması da şart değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın tümünün reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı İdare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve temyiz eden davalı İdare yararına temyiz dilekçesinin verildiği günde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 750.000 lira vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 23.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.