 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1991/29062
K: 1991/18139
T: 20.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMA (KAYYUM TAYİNİ)
ÖZET:2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine göre İdare, kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerinin adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tesbit ettirir. Tesbit mümkün olmadığı takdirde ilan yolu ile tebliğ yoluna başvurulabilir. Olayda, davacıların kimlikleri belli değildir. Adreslerini terk edip gittikleri de meçhuldür. İdarenin öncelikle yukarıda belirtilen mercilerden adresini tesbit yoluna gitmesi, kimlikleri tesbit edilip ancak adreslerinin meçhul olduğu anlaşılırsa ilan yoluna başvurulması, şayet adres ve kimlikleri belli değilse ve bütün araştırmalara rağmen bulunamıyorsa kayyum tayin edilerek dava açılması gerekir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 7)
Taraflar arasındaki kamulaştırma değerine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı İdare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dava konusu taşınmaz malın 4/6 payı tapuda Salih oğlu Osman, Osman kızı Fatma, Osman oğlu Hasan ve Ali adlarına kayıtlıdır. Adı geçenlere çıkartılan kamulaştırma tebligatında soyadları belli olmadığından tebliğ edilemediği yazılıdır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine göre İdare, kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerinin adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tesbit ettirir. Tesbit mümkün olmadığı takdirde ilan yolu ile tebliğ yoluna başvurabilir. Davacıların kimlikleri belli değildir. Adreslerini terk edip gittikleri de meçhuldür. İdarenin öncelikle yukarıda belirtilen mercilerden adresini tesbit yoluna gitmesi, kimlikleri tesbit edilip ancak adreslerinin meçhul olduğu anlaşılırsa ilan yoluna başvurulması, şayet adres ve kimlikleri belli değilse ve bütün araştırmalara rağmen bulunamıyorsa kayyum tayin edilerek dava açılması gerekir. Olayımızda, yukarıda açıklandığı biçimde araştırma yapılmadan kayyum tayin edilerek kayyumun açtığı bedel artırma davasının kabulüne karar verilmesi,
2- Kabule göre de:
a) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15/13. maddesine göre, kamulaştırma tarihindeki değerin biçilmesi gerekirken kamulaştırma işleminin kayyuma tebliğ gününün esas alınarak değer biçilmesi,
b) Taşınmaz malın tapu kaydında zeytinlik olduğu ve üzerinde de zeytin ağaçları bulunduğu halde birinci keşifte tütün gelirine göre değer biçilmesi, ikinci keşifte zeytin gelirine göre biçilen değerin içinde zeytin ağaçlarının bedelinin de bulunduğu düşünülmeden bu değere ayrıca zeytin ağaçlarının bedellerinin de ilave edilmesi sonucu fazla kıymet biçilmesi,
c) Taşınmaz malın zeytinlik niteliğinde olduğu belirtildiğine göre, kıymet takdir komisyonunun biçtiği değer ile ikinci bilirkişi kurulunun tesbit ettiği değer arasında önemli oransızlık bulunduğundan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15/11. maddesi gereğince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.5.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.