 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1990/23229
K: 1990/30083
T: 05.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki Kamulaştırma Yasasının 23. maddesi uyarınca amacına uygun olarak kullanılmayan taşınmazın geri alınması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23. maddesine göre kamulaştırılan taşınmaz malın amacına uygun kullanılmadığından geri alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23. maddesinde kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde kamulaştırmayı yapan idarece devir ve tahsis amacına uygun hiç bir işlem ve tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa mal sahibinin geri alma hakkının doğacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise birçok taşınmaz mal kamulaştırılmış ve birçok mal sahibi veya paydaş varsa bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek geri alma şartlarının bütün paydaşlar bakımından incelenmesi öngörülmüştür.
Geri alma hakkının doğabilmesi için bütün paydaşlara tebligat yapılması, dolayısıyla kamulaştırma işleminin kesinleşmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz malın idare adına 17. madde gereğince tescili için dava açılmış, Remzi K.'nun payı için tebligat yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Usulüne uygun geçerli bir tebligatın varlığı tesbit edilmedikçe kamulaştırma işleminin ve karşılığının kesinleştiğinden söz edilemez. Buna göre kamulaştırma işleminin bir bütün olarak gözönünde tutulacağını öngören 23. maddenin üçüncü fıkrasına göre bütün paydaşlar bakımından kamulaştırma karşılığı kesinleşmediğinden dava açma süresi başlamamıştır. Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.