 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1989/17607
K: 1990/3898
T: 15.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki 2942 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca idare adına tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava kamulaştırılan taşınmaz malın 2942 sayılı kanunun 19. maddesi gereğince idare adına tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece davalının zilyetliği isbat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesine göre; mahkeme idari tahkikat sonucu zilyedin kamulaştırma tarihinde taşınmaz malı, Medeni Kanun hükümlerine dairesinde ve zilyetlikle ihtisabetmiş olduğunu belirtmeye yeterli görmediği takdirde durumu gerekçeleri ile zilyede tebliğ eder. Zilyedin tebliğ tarihinden itibaren durumu gerekçeleri ile zilyede tebliğ eder. Zilyedin tebliğ tarahinden itibaren tüm gün içinde Medeni Kanunun zilyetlikle iktisap hükümleri dairesinde aynı usul ve şekilere göre dava açarak taşınmaz malı kamulaştırma tarihinde iktisap etmiş olduğunu ispat etmesi gerekir. Zilyet bu müddet içinde dava açtığını ispat etmediği takdirde kamulaştırma beldeli, kamulaştırmayı yapan idare tarafından emanete alınır. Olayımızda idare zilyedin taşınmaz malı iktisap etmiş olduğunu tespit edemediğine göre kendisine yukarıda belirtilen süre içinde bildirmesi gerekir. Mahkemece bu şekilde işlem yapması için davalıya mehil verilmeden ve iddiasını ispat edemediği takdirde zilyed adına şerh verilmeyerek yalnız taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden tescil davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarda açıklanan sebeble H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 15.2.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.