 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1988/7395
K: 1988/24727
T: 29.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden süresinde verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dosyada bulunan kanıt ve belgelerle kararın dayandığı gerekçeye göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1 - 3212 sayılı Maden Kanununun 4. maddesine göre, madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabiideğildir.
Bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazda (özellikle ikinci bilirkişi raporunda) kireçtaşı (kalker)ın bulunması nedeniyle değere etkili objektif unsur sayılarak emsale göre bulunan değere belirli bir oranda ekleme yapmışlardır.
Sözü geçen yasanın 2 nci maddesinde nelerin maden olduğu sayılarak ayrıca son fıkrasında da yazılı olmayan maddelerin Bakanlar Kurulunca bu kanun kapsamına alınabileceği de belirtilmiştir.
Bu nedelerle dava konusu taşınmazın bulunduğu kesim ile bu taşınmazdan çıkan maddelerin Maden Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı, maden niteliğini taşıyıp taşımadığı araştırılmadan; maden ise sözü geçen yasanın 4 üncü maddesi uyarınca, değere etkili objektif unsur olarak emsale göre biçilen değere belirli bir oranda ekleme yapılmasının olanak dışı olduğunun düşünülmemesi,
2 - Dava konusu taşınmaz malın 1983 yılındaki kendi satışı emsal kabul edilmiş ve fiyat endeksleri uygulanarak değer biçmeye esas olan güdeki değeri bulunmuştur. Ancak davacı söz konusu satış tarihinde sonra taşınmaz malın imar planı içerisine alındığını ve arsa niteliğini kazandığını ileri sürdüğünde taşınmaz malın satış tarihinde imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılıp sonradan imar planı kapsamına alınmışsa bunun değere etkisi gözönünde tutularak değer biçmek gerektiğinin düşünülmemesi,
3 - Dava konusu taşınmaz mal üzerinde T.E.K. lehine irtifak hakkı bulunduğundan bu hakkın değer biçmeye esas olan gündeki değeri bilirkişi kurullarınca belirlenip hesap edilen değerden düşülerek kamulaştırma parasının saptanmaması,
4 - Kamulaştırma Kanununun 11/3 -g maddesi gereğince ancak özel amaçlı satışlar emsal oluşturmaz. Satışın yabancıya yapılması tek başına bu satışın özel amaçlı satış olarak kabulüne yeterli olmadığı düşünülmeden davacının gösterdiği emsalin incelenmemesi,
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 29.12.1988 gününde karar verildi.