 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1988/27456
K: 1989/5613
T: 21.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmadan doğan alacak davasının görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 37 nci maddesine göre 'bu kanundan doğan tüm uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekenlerin taşınmaz malın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulü ile görülür." İki idare arasında ihtilafsız kamulaştırma bedeli hakkındaki davanın da bu madde uyarınca asliye hukuk mahkkemesinde görülmesi gerekirken 6830 sayılı kanunun 4 üncü maddesi gereğince hakem yoluyla çözümlenmesi gerekeceğinden söz edilerek dilekçenin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenle HUMK.'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA 21.3.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Kamulaştırma Kanununun 30 uncu maddesinde başka bir idareye ait taşınmaz malın diğer bir idareye lüzumlu olması halinde yapılacak işlem gösterilmiştir. Kanunun bu maddesinde açıkça idareler arasında kamulaştırmanın söz konusu olamayacağı belirtilmiştir. Şu halde idareler arasındaki işlemin bir kamulaştırma işlemi olduğu kabul edilemez. Söz konusu maddede idare malın değerinin ne şekilde belirleneceği, belirlenen değerden kaynaklanan ihtilafın ne şekilde çözüleceği açıklanmıştır. Burada bedeleee ilişkin ihtilafların idareler arasındaki uyuşmazlıkta uygulanan 3533 sayılı kanun uygulasından istisna kılındığı açıklamıştır. Bu istisnanın dışındaki kuralların 3533 sayılı kanundaki prosedür içinde çözüleceği tabidir.
Sayın çoğunluk Kanunun 37 nci maddesindeki genel hükümden hareketle davanın mahkemede çözümlenmesi gerekeceği görüşündedir. 37 nci maddede yer alan hüküm "Bu kanundan doğan tüm anlaşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekenleri asliye hukuk mahkemelerinde görülür" şeklindedir.
Bu olayda idareler taşınmaz malın devrinde ve bedelde anlaşmışlardır. Daha açık bir ifade ile 30 uncu maddede yer alan unsurlar bakımından idareler arasında adli yargıda görülmesi gereken bir uyuşmazlık söz konusu değildir. İdareler arasında doğan ihtilaf, malı alan idarenin anlaşılan bedeli eski mal sahibi idareye ödememesinde kaynaklanmaktadır.
Kanunun 3 üncü maddesinde bedeli nakden ve peşin ödemek suretiyle kamulaştırma yapılabileceği hükmü yer almıştır. Yani peşin bedel ödeme mükellefiyeti kamulaştırma halinde söz konusudur. Yukarıda açıklandığı gibi 2942 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca idareler arasında kamulaştırma söz konusu olamaz. Şu halde ihtilaf bu kanunda yer alan bir hükmün uygulanmasından kaynaklanmamakta, genel hükümlerin ihlalinden kaynaklanmaktadır.
Diğer yandan sayın çoğunluk gibi düşünülse idi 30 uncu maddede yer alan "3533 sayılı kanun hükümlerine bağlı olmaksızın taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesince karara bağlanır" hükmüne gerek kalmazdı.
Mahkemenin kararı doğrudur. Karar onanmalıdır.