 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1988/26461
K: 1989/828
T: 28.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası uyarınca genel gider borcunun ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kat mülkiyetine geçilmiş bir apartmanın kat maliki olan davalı dava konusu 986 yılına ait genel gider borcunu, bu dava açıldıktan sonra ödediğinden, mahkemece esas borç ile ilgili tahsil isteminin reddine, fakat, ödemeler bu dava açıldıktan sonra yapıldığından yargılama gideri ile birlikte aylık yüzde on üzerinden hesap edilen gecikme tazminatının da davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Oysa, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 2814 yasa ile değişen 20. maddesinde yazılı aylık yüzde on gecikme tazminatına hükmedilmesi , 986 yılına ait işletme projesinin davalıya tebliğ edilmiş olması ile mümkündür.
Böyle bir araştırma ve inceleme yapılmadan, gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
DAVA : Davalının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.1.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Olayda aylık yönetim giderlerinin miktarının nasıl tesbit edildiği, bu konuda işletme projesi yapılıp yapılmadığı ve miktarı üzerinde bir ihtilaf yoktur. Yöneticinin işletme projesi yapması konusunda bir zorunluluk da olmayıp en üst yetkiye sahip olan kat malikleri kurulu bu masrafların ne miktar olacağına kendisi karar verebilir. Nitekim olayda kat malikleri kurul davalının yönetim borçlarını ödemediği konusunda tesbit yapılmış, karar alarak takibatta bulunmuştur. Bu önceden tesbid edilerek kesinleşmiş miktarlara göre ödenmemiş olan bir alacağın takibidir. Davalı tarafın daha önce de bu konudaki borçlarını yerine getirmekte zorluk çıkardığı, 1985 yılı yönetim gider borcunun da mahkeme kanalı ile temin edildiği, bu defa 1986 yılına ait davanın konusu olan miktarı da dava açıldıktan sonra kabullenerek ödediğine göre esas borç için konusu kalmayan davada 634 sayılı yasanın 20/5. maddesine uygun şekilde gecikme tazminatı ve yasal faizin davalıdan alınmasına karar verilmesi doğrudur.
Hükmün onanması gerekirken zamanında ödenmeyip davadan sonra kabul edilip ödenen bu borcun doğuş sebeplerine giderek bozma yapılması görüşüne katılmıyoruz.