 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1988/20326
K: 1989/6491
T: 03.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, kamulaştırılan taşınmaz malda paydaştır. Kamulaştırma, bu payı gözetilerek kendisine tebliğ edilmiştir.
Kendisine yapılan tebligattan çok pay sahibi olduğunu iddia eden kişinin Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde gösterilen sürede maddi hata davası açması gerekir.
Davacı, 1585/187 esasında kayıtlı davada böyle bir iddia ileri sürmemiştir. Öte yandan davacının Tapulama Mahkemesi tarafından 9.5.1985 tarihli 83/123/229 sayılı kararla iktisap ettiği pay satış vaadi sebebiyle davacıya geçmiştir. Satış vaadi sözleşmesi şahsi bir hak oluşturur. Tapu Siciline şerh verilmedikçe üçüncü kişilere karşı herhangi bir talep hak bahşetmez. Kamulaştırma kararı 2.7.1981 tarihinde alınmış üç davacıya satış vadinde bulunan önceki maliklere 10.2.1983, 26.1.1983 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca kamulaşmanın bu malikler yönünden kesinleştiği günde mülkiyet davalı idareye geçen davacının bu tarihten çok sonra aldığı ve 28.7.1983 günüde kesinleşen Tapulama Mahkemesi kararı davacıya bu paylar yanında idareye müracaat hakkı bahşetmez. Bu karar ancak davacının daha önceki maliklere müracaat etme imkanını belirler. Böyle olunca 83/1089 esasında kayıtlı bu davanın reddi gerekirken değişik düşüncelerle kabule karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harçın istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 3.4.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.