 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1988/20202
K: 1988/7009
T: 07.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılmasından doğan faiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, artırılan kamulaştırma parası için daha önce talep etmediği elkoyma tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar olan faizin ödetilmesini istemiştir.
Davacının 6/7/1987 günü idareye verdiği bir dilekçe ile elkoyma gününden artırma gününe kadar olan işlemiş faizin ödenmesini istediği, bundan sonra 9/9/1987 gününde hiç bir ihtirazi kayıt belirmeden ana parayı aldığı anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 113/2. maddesi uyarınca evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından anlaşılmış olmadıkça bu faizler talep olunmaz.
Davacının asıl alacağını alırken faiz hakkının saklı tutulduğu yönünde bir ididası yoktur. Ödeme belgelerinde böyle bir kayıt da bulunmamaktadır. Davacının idareye verdiği dilekçe ödemeden çok öncemeye ait olduğundan bu dilekçede bir hakkın saklı tutulduğu belirtilmemiş, mücerret istekte bulunulmuş bulunduğuna göre hakkın saklı tutulduğunun halin icabından olduğunun kabulü de mümkün değildir. Bu durumda davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi,
Kabule göre de:
3095 sayılı kanunun 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülemeyeceğinin gözönünde tutulmaması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 7/4/1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.