 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 2001/585
K: 2001/5925
T: 17.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZORLA LİVATA YOLUYLA IRZA GEÇMEK
Karar Özeti: Katılan mağdurun diğer ve sanık H... nin cinsel organını tükrükledikten sonra livatada bulunduğuna dair anlatımları raporla doğruladığından sanıkların TCY.nın 416/1, 417. maddelerine göre cezalandırılmaları gerekir.
(765 s. TCK. m. 416/1,417)
Zorla ırza geçmekten sanıklar Turgay ve Hüseyin'in yapılan yargılanmaları sonunda; eylemleri ırz ve namusa tasaddi niteliğinde görüldüğünden TCK. nün 416/2, 417, 59. maddeleri gereğince 3 er yıl 9 ar ay hapis cezasıyla mahkumiyetlerine, suç aletlerinin müsaderesine dair (Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 24.2.2000 gün ve 1999/27 Esas, 2000/4 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi müdahil ve sanıklar vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre müdahil vekili ve sanıklar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Müdahil mağdur Fatih aşamalarda ki samimi, istikrarla anlatımlarında iki sanığın da kendisine cebir-şiddet uygulayarak, önce sanık Turgay'ın sonra da sanık Hüseyin'in livata yolu ile ırza geçmeye çalıştıklarını, ancak direnerek kendisini sıkması sonucunda sanık Turgay'ın eylemini tamamlayamadığını, sanık Hüseyin'in ise eylemini tamamladığını, duhulün gerçekleştiğini ifade etmiş olmasına; müdahil hakkında olayın akabinde düzenlenen her iki raporda fiili livatanın maddi bulgusuna rastlanmadığının belirtilmesi üzerine Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından 8.12.1999 günlü rapor alınmış ve bu raporda "livatanın maddi bulgularına rastlanmadığı ancak erişkin kişilerde tehdit ya da hile ya da ihtiyari olarak mukavemetin olmadığı durumlarda veya kaygan madde kullanıldığında maddi bulguya rastlanmayabileceği" açıklanmış ayrıca müdahil, C. Savcısında ek olarak alınan 27.10.1999 günlü anlatımında sanık Hüseyin'in "cinsel organını tükrükledikten sonra livatada bulunduğunu" belirtmiş ve müdahilin yaşı gereği duhulün gerçekleşip gerçekleşmediği ayırdedecek durumda bulunması da dikkate alındığında sanıkların TCK.nun 416/1, 417. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle tasaddi suçundan hükmü varılması,
Kanuna aykırı, müdahil ile sanıklar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 17.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.