 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 2001/3432
K: 2002/1276
T: 6.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
RÜŞVET ALMAK
DOLANDIRICILIK
Karar Özeti: Memur olan sanığın, yetkisi bulunmadığı halde; işe yerleştireceği kanaatim uyandırıp müştekiden menfaat sağlaması şeklinde oluşan eylem TCK. 218. madde kapsamında olup, rüşvet almak suçunu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 218, 503/1)
Rüşvet almaktan sanık Ramazan'ın yapılan yargılaması sonunda; eylem dolandırıcılık niteliğinde görüldüğünden TCK.nun 503/1, 523/1, 81/2-3, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince 362.000.000 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine dair (Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 1.6.2000 gün ve 2000/106 Esas, 2000/153 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
İş ve işçi Bulma Kurumu Eskişehir Şube Müdürlüğünde memur olarak görev yaptığı belirlenen sanığın; görevine dahil olmadığı ve yetkisi bulunmadığı halde; işe yerleştireceği kanaatini uyandırıp müştekiden menafaat sağlama şeklinde oluşan eyleminin TCK.nun 218. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması, kabule göre de;
TCK.nun 503/1. maddesi uyarınca hapis cezası yanında ağır para cezasına da hükmedilmesi gerektiği halde, ödemeden bahisle ağır para cezasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin TCK.nun 40. maddesi gereğince mahsubunda, 647 sayılı Yasanın 5. maddesine göre ve yeniden değerleme oranında yapılacak artırım sonucu bulunacak miktar üzerinden beher günü için mahsubu infaz sırasında nazara alınması yerine 4.563.000 lira bir gün hesabıyla cezasından düşülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 6.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.