Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 2001/19
K: 2001/233
T: 25.1.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
765/m.102/4, 104, 415/2
 
Irza geçmekten sanık Aziz'in yapılan yargılaması sonunda; eylem ırz ve namusa tasaddi niteliğinde görüldüğünden TCK.nun 415/1, ( 3 Kez ), 417, 80, 71. maddeleri gereğince 9 yıl 18 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine, hakkında 31. maddenin tatbikine dair ( BAKIRKÖY )3.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 1.11.2000 gün ve 1999/330 Esas, 2000/455 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre temyiz itirazlarının reddiyle Sanık Aziz'in öz kızları olan mağdureler Hatice ve Tuğba'ya yönelik müteselsilen ırza tasaddi suçundan kurulan, usul ve kanuna uygun olan mahkumiyet hükmünün ( ONANMASINA ),
Sanığın mağdure Zeynep'e yönelik ırza tasaddi eylemine ilişkin bulunan hükme yönelik incelemede;
Oluş ve kabule göre rızaya dayalı olarak gerçekleşen tasaddi eylemlerinin mağdurenin 15 yaşını ikmal ettiği 13.2.1993 tarihine kadar suç teşkil ettiği halde sanık hakkındaki ilk şikayet ve takibatın 11.6.1999 tarihinde yapıldığı, bu suretle TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen 5 senelik asli dava zamanaşımının gerçekleştiği ve aynı süre içinde TCK.nun 104. maddesine göre zamanaşımını kesen herhangi bir muamele de bulunmadığı gözetilerek mağdure Zeynepe yönelik tasaddi suçundan açılmış kamu davasının ortadan kaldırılması yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün ( BOZULMASINA ), ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ( ORTADAN KALDIRILMASINA ), 25.1.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY : Sanık, her üç kızına ayrı ayrı ve birbirlerinden habersiz olarak zorla tasaddide bulunmuştur. Zor bazen doğrudan maddi zor biriminde genellikle de manevi zor ortamında gerçekleştirilmiştir.
Sanık, kızları 10 yaşlarını geçtikten ve serpilmelerinden sonra tasaddi eylemlerine başlayıp sürdürmüştür. Eylemlerin başlangıç tarihi kesin olarak belli değil ise de; Hatice İlkokul 3-4, Tuğba 1997den beri tasaddiye maruz kaldığını bildirdiği halde bu yolda araştırma yapılmayarak mefruz ve cebir değerlendirilmesi de yapılmamıştır.
Sanık, çalışmayan sık sık sarhoş olan karı ve çoçuklarının kazandıklarını harcayan karısını çoçuklarını sürekli döven bir tutum içindedir. Bu tavırlarının yanında, her üç kızına karşı ayrıca tehditlerle eylemlerini sürdürmüştür. Üstelik C.Savcılığına verdiği 12.6.1999 günlü ifadesinde Zeynep'inin karşı koymasından söz etmiştir.
Maddi ve manevi cebirlerin oluşturduğu ortam nedeniyle mağdure kızlar, bazen yatakta uyurken bazen odalarında iken babalarının saldırılarına uğramışlardır. Açıklanan zor, baskı ve korku ortamında mağdurelerin hem babalarını suçlayarak ortaya çıkamamaları hemde kalp hastası olan annelerine zarar gelmemesi düşüncesiyle, annelerine dahi açıklamaktan kaçınmaları rızanın bulunduğunu göstermez.
Mağdureler, diğer kardeşlerine yapılan saldırılardan habersizdirler. Eğer rızaları olsaydı o zamana kadar kimsenin bilmediği durumu özellikle Hatice ile Zeynep'in açıklamasının izahı yoktur. Zira en küçükleri olan Tuğba o gün babasına karşı gösterdiği olumsuz tavır üzerine durumu anlamak üzere kardeşini sıkıştıran annesine açıklamada bulunmuştur. Diğerlerinin o anda kendiliklerinden yaptıkları açıklamaları samimi kabul etmek gerekir.
Mağdure beyanları dışında delil olmayan davada beyanları sübut bakımından doğru ve samimi kabul ederken, zor unsuru bakımından doğru görmemek için neden yoktur.
Açıklanan nedenlerle her üç mağdureye karşı işlenen eylemlerin maddi ve manevi cebir altında işlendiği kanaatinde olduğumdan mağdureler Hatice ile Tuğba için TCK.nın 415/2. madde bakımından eleştiri koyarak onama kararı vermek;
Mağdure Zeynep'e karşı işlenen eylemin de TCK.nın 415/2. maddeye uyar nitelikte olduğu belirtilip bu eleştiri ile onamak yerine;
Hatice ile Tuğbaya karşı eylemlerden kurulan hükümlerin Onanmasına, Zeynepe karşı eylemden kurulan hükmün bozulmasına dair sayın çoğunluk görüşlerine katılamıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini