 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/5268
Karar No: 1999/975
Tarih: 17.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YİYİCİLİK
RÜŞVET ALMA SUÇLARI
KARAR ÖZETİ: Mağduru ameliyat etmek için onun arkadaşlarıyla ettiği pazarlık sonucu kararlaştırılan parayı alarak ameliyatı gerçekleştiren Devlet Hastanesinde görevli doktor sanığın eylemi mağdurun dışındaki 3. kişilerle yapılan konuşmada yiyiciliğin cebir ya da ikna unsuru oluşmadığından TCY.nın 212/1. maddesine uyan "rüşvet alma" suçunu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 209/1, 219/3-son, 212/1)
Bor Devlet Hastahanesinde ortopedi uzmanı olarak çalıştığı sırada cebri irtikap suçundan sanık Osman'ın yapılan yargılaması sonunda; TCK. nun 209/1, 219/3-son, 59. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine, memuriyetten müebbeten mahrumiyetine dair (Niğde Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 13.2.1998 gün ve 1997/195 Esas, 1998/19 Karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Bor Devlet Hastahanesinde ortopedi uzmanı olan ve aynı zamanda özel muayenehanesi de bulunan sanığın, trafik kazası geçirerek 7.10.1995 tarihinde hastahaneye yatırılan mağdur Hasan'ı ameliyat etmek için kendisiyle görüşmeye gelen mağdurun arkadaşlarından Aydın ile ameliyatı yapmak için 30.000.000 lira para istemek suretiyle pazarlığa başlayıp neticede 15.000.000 lirada anlaştıkları bu paranın 10.000.000 lirasını ameliyat öncesi, 5.000.000 lirasını da ameliyat sonrası alarak 11.10.1995 tarihinde mağduru ameliyat ettiği, sanığın tevilyollu ikrarı ve tanık anlatımları ile doğrulandığı, oluş mahkemece de böyle kabul edildiği, mağdurun dışında, 3. şahıs konumunda bulunan şahıslarla yapılan konuşmada irtikabın cebir veya ikna unsurunun yasanın ve doktirin kabul ettiği anlamda oluşmadığı, sanık doktorun üzerinde anlaşılan 15.000.000 lirayı almak suretiyle rüşvet alma suçunu işlediği ve eylemine uyan TCK. nun 212/1. madde ve fıkrasıyla tecziyesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı sanık vekilinin temyiz itirazları ile sanık ve vekilinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK. nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 17.3.1999, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.