 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi -
Esas No : 1997/4936
Karar No : 1998/286
Tarih : 9.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK (KARI-KOCA
ARASINDA)
KARAR ÖZETİ : Evlilik birliğinin devamı süresince karı-koca arasında işlenen "konut dokunulmazlığını bozma" eylemi suç oluşturmaz.Bu nedenle, ortak yuvaya aldığı sevgilisiyle zina yapan müştekinin karısı olan sanığın "geceleyin konut dokunulmazlığını bozma" suçuna azmettirme eylemi de suç oluşturmaz.
(765 s. TCK. m. 193/2, 440/1 -2)
Hasan'ın geceleyin konut dokunulmazlığını bozmaktan, Dudu ile zina yapmaktan sanık Mutlu, bu suçlara katılmaktan sanık Dudu'nun yapılan yargılamaları sonunda; TCK.nun 64/2,440/1-2, 193/2,80,71. maddeleri gereğince 20'şer ay 30'ar gün hapis cezasıyla mahkumiyetlerine dair (Altınekin Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 13.12.1996 gün ve 1996/38 Esas, 1996/62 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklara içtima sonucu tayin edilen hapis cezalarının 21'er ay yerine 20'şer ay 30'er gün olarak ifade edilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi sayılmamış ve bir açıklama yapılmadığından yargılama giderlerinin sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verildiği kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle sanık Mutlu hakkındaki hüküm ile sanık Dudu hakkındaki zina suçundan 10 ay 15 gün hapiş cezasıyla mahkumiyetine ilişkin hükmün (ONANMASINA),
Sanık Dudu'nun geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizine gelince;
Ceza kanunumuzun "Hürriyet Aleyhine işlenen Cürümler" babının "Mesken Masuniyeti Aleyhine Cürümler" faslında yer alan konut dokunulmazlığını bozma suçu; maddi öğesi itibariyle konut veya eklentisinden yararlanma durumunda olan hak sahibinin iradesine karşı oluşup gelişen bir eylem olması nedeniyle hürriyet aleyhine işlenmiş bir suçu olup öngörülen cezai yaptırım ile korunmak istenen husus doğrudan doğruya konut veya eklentisinin dokunulmazlığıdır. 0 nedenle bu suçu mülkiyet veya zilyetlik hakkında karşı bir saldırı olarak niteleyen sistemler de mevcuttur. Böyle değerlendirildiğinde konut veya eklentisinden yararlanma hakkı olan malik veya zilyedin suçun mağdur veya müştekisi konumunda bulunması ve kendisinde konut dokunulmazlığını bozma kastının olmaması nedeniyle bu suçun faili olmaları düşünülemez. Gerek öğretide, gerekse uygulamada aile bireylerinin birlikte yaşadıkları bir konutta birbirlerine karşı bu suçu işlemeyecekleri ve suçun faili olamayacakları kabul edilmiştir. Yargıtay içtihatlarında da kardeşler arasında (_. CD. 27.11.1946 8543-8471), usul ve füru arasında (4. CD. 14.3.1945 2484-2768) ve evlilik birliğinin devamı, süresince karı-koca arasında (4. CD. 14.1.1953 13064-377) bu suçun işlenmeyeceği görüşü benimsenmiştir. (Türk Ceza Hukuku -Özel Hükümler- Dr. Ayhan Önder, sahife 43-55)
Bu açıklama karşısında müştekinin karısı olan sanığın geceleyin konut dokunulmazlığını bozmaya azmettirme eyleminin suç oluşturmadığı gözetilmeden beraeti yerine bu suçtan da yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu suçtan verilen hükmün CMUK.nun '321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 9.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.