 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/4673
Karar No : 1998/71
Tarih : 22.1.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK
RÜŞVET
YARGILAMANIN DURDURULMASI KARARI
FER'İ CEZADA İNDİRİM
KARAR ÖZETİ : 1- Devlet Hastanesinde görevli cerrah olan sanığın yasal olarak ameliyat etmeğe mecbur olduğu kişiyi rüşvet alarak ameliyat etmeye razı olma eylemi TCY.nın 211. maddesine uyan suç oluşturur.
2- Kabule göre: a) Bu sanık hakkında rüşvet alma suçundan açılan kamu davasının yargılama sırasında suçun belirlenen niteliğine göre MMK. gereğince karar alınmak üzere CYY.nın 253/4. madde uyarınca "yargılamanın durmasına" karar verilmemesi;
b) TCY.nın 59. maddesi ile yapılan indirimin fer'i cezaya teşmil edilmemesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 240/1-son, 59, 211, 212)
(1412 s. CMUK. m. 253/4)
(115s. MMK. m. 2)
Rüşvet almaktan sanık Mahmut'un yapılan yargılaması sonunda; eylemi görevi kötüye kullanma niteliğinde görüldüğünden TCK.nun 240/1-son, 59, 647 sayılı Kanunun 6. maddeleri gereğince 10 ay hapis, 250.000 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, 3 ay süreyle memuriyetten mahrumiyetine ve cezasının ertelenmesine dair (Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi)ndenverilen 20.2.1997 gün ve 1996/42 Esas, 1997/9 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C. Savcısı ve sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ya takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
C. Savcısının temyizine gelince;
TCK.nun 212/1. maddesinde tanımlanan rüşvet alma suçu 211. maddede gösterilen kimselerden birinin kanun ve nizam hükümlerine göre yapmaya zorunlu olduğu şeyi yapmak veya yapmamaya zorunlu olduğu şeyi yapmamak için belirli bir konuda rüşvet verenle rızaya davalı olarak "rüşvet anlaşması" yapması ile oluşur. Burada önemli olan yapılan işin memurun görevine giren bir iş olması ve rüşvet sonucu yapılması istenen belirli eylem ile sanığın görevi arasında mutlak bir bağın varlığıdır.
Olayımızda, Aksaray Devlet Hastanesinde Kalp Damar ve Göğüs Cerrahi olarak görevli bulunduğu anlaşılan sanığın kendisine bir süre önce akciğer rahatsızlığı nedeniyle hastanede başvurmuş bulunan müştekinin gelini yeşil kart sahibi Fatmana'yı hastaneye yatırıp birkaç gün sonra ameliyat etmek için müştekiden "ameliyat parası" adı altında 50.000.000 lira para istediği, yapılan pazarlık sonucu müşteki ile sanığın 35.000.000 lira konusunda anlaşmaya vardıkları ve bu paranın 8.000.000 lirasının müşteki tarafından sanığa o anda verildiği, aynı gün öğleden sonra müştekinin Valiliğe başvurup olayı anlatması üzerine temin ve numaraları tespit edilen 27.000.000 lira paranın müşteki tarafından sanığa muayenehanesinde verilmesinden hemen sonra sanığın polislerce cebindeki söz konusu paralarla birlikte suç üstü yakalanmış olduğu, olay ve yakalama tutanağı, müştekinin polisteki samimi anlatımı, tanıklar Vehbi ve Fatmana'nın açıklamaları, sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya içeriğinden anlaşılmış bulunması karşısında, sanığın sabit olan eylemi yapmaya mecbur olduğu şeyi yapmak için rüşvet alma suçunu oluşturduğu halde suç niteliğinde yanılgıya düşülerek görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Olay tarihinde Aksaray Devlet Hastanesinde görevli doktor olan sanık hakkında rüşvet alma suçundan iddianame ile açılan kamu davasının yargılaması sırasında suçun belirlenen niteliğine göre Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun gereğince lüzumu muhakeme kararı alınmasının yargılama şartı olduğu gözetilerek CMUK.nun 253/4. maddesi uyarınca bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere yargılamanın durmasına karar verilmesi gerekirken duruşmaya devamla hüküm kurulması,
2- TCK.nun 59. maddesiyle yapılan indirimin memuriyetten yoksun kılınma cezasına teşmil edilmemesi suretiyle bu cezanın fazla tayini,
Kanuna aykırı, C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 22.1.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.