 |
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/11578
Karar No : 1997/15312
Tarih : 16.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
EMSALLERİN NİTELİKLERİ
İMAR PARSELİNİN EMSAL ALINMASI
KARAR ÖZETİ : Arsalarda emsal karşılaştırması yapılırken, taşınmazların iş merkezi, resmi devlet daireleri gibi önem taşıyan yerlere uzaklıklar tartışılmadan değer belirlenmemelidir.
Emsal alınan taşınmaz İmar parseli ise, bulunan değerden %35 imar düzenleme ortaklık payı düşülmelidir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11)
(31.94 s. İmar K. m. 18/2)
Taraflar arasındaki irtifak hakkı tesis edilen taşınmaz malın bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı İdare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yapılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
1- Dava konusu taşınmaza değer biçilirken emsal alınan 1896 numaralı parsel 536 m2 olup tapuda da arsa olarak kayıtlıdır. Dava konusu taşınmaz ise kadastro parseli olup alanı 9221 m2dir. Bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 5 kat daha değerli olduğu bildirilmiştir. Bu 5 kat değerli olma durumu yeterli gerekçe ile açıklanmamıştır. Gerek dava konusu taşınmazın ve gerekse emsal taşınmazın iş merkezi, resmi devlet daireleri gibi değerlendirmede önem taşıyan yerlere uzaklıkları belirtilmeden genel deyimlerle dava konusu taşınmazın emsalden 5 kat daha değerli olduğundan söz edilerek değer biçilmesi;
2- Kabule göre;
Emsal taşınmaz tapuda arsa olarak kayıtlı olduğuna göre bu kaydın imar düzenlemesi sonucu oluşup oluşmadığının araştırılması imar düzenlemesi sonucu oluşmuş ise dava konusu taşınmazda henüz imar düzenlemesi yapılmadığı gözönünde bulundurularak emsal karşılaştırması sonucu bulunan değerden %35 imar düzenleme ortaklık payının indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Belirtilen konularda bilirkişi kurullarından ek rapor alınması mümkün olmadığı takdirde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 16.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.