 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/786
K. 1996/1285
T. 16.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZİMMET
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK
ÇEKLE PARA TAHSILİ
KARAR ÖZETİ : Görevi; borçlu yükümlülerden makbuz karşılığı para tahsil etmek olan tahsildar sanığın, 6183 saydı Yasaya göre çekle tahsilat yapma görevi olmadığı gibi, böyle bir görev de verilmediği halde mağdurları kandırarak elde ettiği çekleri Vergi Dairesi veznesine vermeyip, bir kısmını mal edinerek yarar sağlama eylemi, "görevi kötüye kullanma" suçunu oluşturduğundan, bu suçtan yargılama yapılabilmesi için hakkında lüzumu muhakeme kararı almak üzere "durma kurarı" verilmesi gerekir.
(765 s. TCK. m. 202/1, 240)
(6183 s. AAK. m. 41, 42, 44)
B............ İlçesi Vergi Dairesi Tahsildarı olarak görev yaptığı sırada zimmetine para geçirmekten sanık Reşat'ın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 202/1-3, 219/3-son, 59; 647 sayılı Kanunun 6. maddeleri gereğince 10 ay ağır hapis, 8.333.333 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, müebbeten memuriyetten mahrumiyetine ve cezasının ertelenmesine dair, (Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 12.6.1995 gün ve 1994/88 esas, 1995/112 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde açıklanan kanıtlara, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanık vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak;
TCK.nun 202. maddesinde tanımlanan zimmet suçunun oluşması için failin görevi gereği kendisine tevdi edilen para veya para hükmündeki kıymetleri maledinmesi, başka bir deyişle zimmete konu olan para ve kıymetlerin faile görevinin normal fonksiyonu gereği verilmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan B..........Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 12.5.1994 günlü cevabı yazılarında; tahsildar olan sanığın görevi nedeniyle borçlu mükelleflerden makbuz karşılığı para tahsil edip, aynı gün Vergi Dairesi veznesine yatırmaya mecbur olduğu, ancak mükelleflerden 6183 sayılı Kanuna göre çekle tahsilat yapamayacağı, mükelleflerin vergi dairesi veznesine çekle ödemede bulunabilecekleri açıklanmış ve 6183 sayılı Yasanın 41, 42, ve 44. maddeleri hükümleri de bu açıklamayı doğrulayıcı nitelikte görülmüş olmasına nazaran, sanığın müşteki ve oğlunu çekle de tahsilat yapabileceğini söyleyip kandırması sonucu ve görevinin normal fonksiyonu gereği (objektif tevdi) olmadan elde ettiği iki adet beş milyon liralık çeki Vergi Dairesi veznesine vermeyip vadelerinde tahsil ederek dört milyon lirası için makbuz keserek müştekiye verip geri kalan altı milyon lirasını da maledinerek menfaat sağlamasından ibaret eyleminin görevi kötüye kullanma niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, bu suçtan yargılanabilmesi için hakkında lüzumu muhakeme kararı alınmak üzere durma kararı verilmesi gerekirken zimmetten yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 16.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.