 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/644
K. 1996/1145
T. 9.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
REŞİT OLMAYAN KIZI RIZASIYLA ALIKOYMAK
LİVATA YOLUYLA IRZA GEÇMEYE KALKIŞMAK
IRZA VE NAMUSA TASADDİ
KARAR ÖZETİ:1- Mağdurenin raporunda; a) livata bulguları varsa sanığın "rızaen cinsi ilişki" suçundan, b) kalkışma yada tasaddi sırasında oluşabileceği bildirmişse "kalkışma" değil "ırz ve namusa tasaddi" hükümleri uygulanmalı ise de, 15 yaşını bitirmiş mağdurenin rızasıyla işlendiğinde suç oluşmayacağından, sanık hakkında "beraat" kararı verilmesi gerekir.
2- Sanığın geçmişteki hali ve suç işleme hususundaki eğilimleri değerlendirilip tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile "cezasının ertelenmesine yer olmadığına" karar verilmesi bozma nedenidir.
(765 s. TCK. m. 415, 430/2, 416/son, 62)
Reşit olmayan (E.Y.)'yi rızasıyla alıkoymaktan ve adı geçenle fiili livata yoluyla ırzına geçmeye tam teşebbüste bulunmaktan sanık Rıza'nın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 430/2, 416/son, 62; 2918 sayılı Kanunun 119/2. maddeleri gereğince 14 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine, 6 ay süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına, 6 milyon lira manevi tazminatın müdahil (E.) için, 3'er milyon lira manevi tazminatın da diğer müdahiller (K.) ve (C.). için sanıktan tahsiline dair, (Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 27.4.1995 gün ve 1994/268 esas, 1995/76 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi yerine 1. Ağır Ceza Mahkemesi yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş ve kabule göre 2918 sayılı Kanunun 119/2. maddesi uyarınca sanığın sürücü belgesinin daimi yerine 6 ay süre ile geçici olarak geri alınması karşı temyiz bulunmadığından, bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak;
1- Mağdure hakkındaki rapor ile raporu veren doktorun duruşmadaki açıklamaları Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek mağdurenin anal bölgesinde saptanan bulguların livata, teşebbüs veya tasaddi eylemlerinden hangisinin gerçekleştirilmesi sırasında meydana gelebileceği konusunda mütalaa alınarak livata bulguları olduğu bildirildiği takdirde, sanığın rızaen cinsi münasebet suçundan cezalandırılması, teşebbüs veya tasaddi sırasında oluşabileceği bildirildiği takdirde ise, sanığın eylemini tamamlayamaması için ciddi bir engel olmaması nedeniyle teşebbüs hükümlerinin uygulanması olanağı bulunmadığından, ırz ve namusa tasaddi niteliğindeki bu eyleminin 15 yaşını bitirmiş olan mağdurenin rızasıyla işlenmesinden ötürü suç oluşturmadığı dikkate alınarak beraetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde teşebbüsten hüküm kurulması,
2- Sanığın geçmişteki hali ve suç işleme hususundaki eğilimleri değerlendirip tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla CMUK.nun 321 ve 326/2. maddeleri gereğince (BOZULMASINA), 9.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.