 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/496
K. 1996/587
T. 5.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
FİİLİ LİVATA
TEŞEBBÜS
IRZ VE NAMUSA TASADDİ
KARAR ÖZETİ : Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu'nun raporunda, "mağdurun fiili livata yoluyla ırzına geçilmediği, tarif edilen lezyonların ırza geçmeye teşebbüs ya da tasaddi sırasında oluştuğu" açıklanmış olup, başkaca engel halin varlığı da saptanmadığına göre sanığın eylemi, ırz ve namusa tasaddi niteliğindedir.
(765 s. TCK. m. 430/1, 414/2, 62, 415)
1987 doğumlu olan Ahmet'i zorla alıkoymaktan ve ırzına geçmeye tam derecede teşebbüs etmekten sanık Yunus'un yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 430/1, 414/2, 62, 55/3 ve 59. maddeleri gereğince 5 sene 17 ay 23 gün ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine dair, (Hatay Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 11.12.1995 gün ve 1995/190 esas, 1995/223 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil ve sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak;
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu'nun 23.10.1995 tarihli raporunda, "mağdurun fiili livata yoluyla ırzına geçilmediği, tarif edilen lezyonların ırza geçmeye teşebbüs veya tasaddi sırasında meydana gelmiş olduğu" açıklanmış ve başkaca engel halin varlığı da saptanamamış olmasına göre, sanığın eyleminin ırz ve namusa tasaddi niteliğinde bulunduğu halde yanlış nitelendirme sonucu zorla ırza geçmeye tam kalkışmadan cezalandırılması,
Yasaya aykırı, müdahil ve sanık vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 5.3.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.