 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/450
Karar No : 1996/1069
Tarih : 03.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Zimmetine para geçirmekten sanık E.'nin yapılan yargılaması sonunda; TCK'nin 202/1, 3, 80, 219/3, son maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay 10 gün ağır hapis, 980.371 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, memuriyetten sürekli yasaklanmasına dair İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.5.1995 gün ve 1994/424 Esas, 1995/181 Karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle 20.3.1996 Çarşamba saat 14.00 duruşma günü tayin olunarak sanık vekillerine davetiye gönderilmişti.
Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay C. Savcılarından Hüseyin Ruhi Us hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine gelmiş olan sanık ve dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık adına gelen Avukat A.B. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülep talep ve mütalaa dairesinde sanık hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık vekili temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Gelmiş olan sanık da vekilinin savunmasına iştirak ettiğini söyledi.
Yargıtay C. Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık ve vekili savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşma 3.4.1996 Çarşamba saat 14.00'e bırakılmıştı.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanık vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
Ancak;
1 - TCK'nin 80. maddesi uyarınca ağır hapis cezasında yapılan 1/6 oranındaki artırımın teselsül ederek oluşan zimmet miktarının bir katı olan ağır para cezasına da teşmil edilmesi,
2 - Hasıl olan zarar miktarı kovuşturma yapılmadan evvel saptanarak iddianamede gösterilmiş ve duruşma sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda saptanıp sanık tarafından hemen ödendiği anlaşılmış bulunmasına göre cezadan kovuşturma yapılmadan evvel ödenmiş gibi kabulüyle 1/2 oranında indirme yapılması gerekirken 1/3 oranında eksik indirme yapılması,
Yasaya aykırı, sanık vekillerinin temyiz itirazları ile sanık ve vekilinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 3.4.1996 tarihinde oyçokluğu ile karar verilerek Yargıtay C. Savcılarından Günsal Albayrak hazır olduğu halde sanık vekilinin gıyabında tefhim olundu.
KARŞI OY YAZISI
Cumhuriyet Savcılarından yıllık genel ve aylık periyodik denetimleri ve Adalet Müfettişlerinin de iki yılda bir yaptıkları kapsamlı teftişlerine göre sanığın temellük kastını belirleyen bir eylemine rastlanmadığı, tahsil ettiği paraları menfaatlenip kullandığına ilişkin dosyada herhangi bir delilin de olmadığının anlaşılmasına göre, çalıştığı 8. İcra Müdürlüğü'ne ait tahsil edilen paraları yoğun iş nedeni ile de olsa uzun süre kasada tutarak günü gününe bankaya yatırmamaktan ibaret fiilinin genel memuriyet görevini kötüye kullanma suçunu oluşturduğu görüşünde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 3.4.1996