 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/381
Karar No : 1996/949
Tarih : 28.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : E. Devlet Hastanesi'nde Bevliye uzmanı olarak görev yaptığı sırada cebri irtikapta bulunmaktan sanık İsmail'in yapılan yargılanması sonunda; eylem görevi kötüye kullanma niteliğinde görüldüğünden TCK'nin 240, 59, 647 sayılı kanunun 6. maddeleri gereğince 5 ay hapis, 233.333 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, 5 ay süreyle memuriyetten yasaklanmasına ve cezalarının ertelenmesine dair Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 16.5.1995 gün ve 1995/28 Esas, 1995/50 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi.
Hükmolunan cezanın nevi ve miktarı itibariyle sanık vekilinin duruşma isteğinin CMUK'nin 318. maddesi uyarınca reddiyle duruşmasız inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olay tarihinde E. Devlet Hastanesi'nde Bevliye uzmanı olan sanığın, sevkli olarak kendisine müracaat eden jandarma eri müştekiden kendisini sünnet etmek için bir milyon lira istediği, müştekinin o gün bir şey demeden oradan ayrılıp bilahare 20.3.1995 tarihli dilekçeyle bu durumu C. Başsavcılığı'na bildirdiği, tespitli bir milyon lira ile müşteki ve jandarma erleri tanıklar Erkan ve Muhterem'in hastaneye giderek sanığı buldukları, sanığın "hazırladınız mı?" demesi ve tanık Erkan'ın da "tamam" cevabını vermesi üzerine müştekinin ameliyathaneye alındığı, 10-15 dakika sonra hasta bakıcı İsmail'in ameliyathaneden çıkıp adı geçen tanıkların yanına gelerek "Doktor beyin emaneti varmış, onu istiyor" diyerek tanık Erkan'ın verdiği bir milyon lirayı alıp ameliyathaneye girerek sanığa verdikten bir süre sonra yapılan operasyon sonucu sanığın parayla yakalandığı anlaşılmış olmasına göre sanığın müştekiyi sünnet etmek için istediği paranın getirilip-getirilmediğini anlamak için hazırladınız mı?" diye sormasına "tamam" cevabını aldıktan sonra ameliyatı yapmasından ibaret eyleminin TCK'nin 212/1, son maddesine uygun yapmaya mecbur olduğu şeyi yapmak için vaki anlaşmaya dayalı olarak rüşvet alma niteliğinde bulunduğu gözetilmeden suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek hakkında görevi kötüye kullanma suçundan ceza tayini,
Kabule göre de; cebri irtikap suçundan iddianame ile açılan kamu davasının yargılaması sırasında suçun mahkemece belirlenen niteliğine göre Memurun Muhakematı Hakkındaki Kanun uyarınca yargılamanın gerekliliğine dair karar alınması ve bu nedenle muhakemenin yapılması şartının gerçekleşmesi için CMUK'nun 253/4. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde görevi kötüye kullanmadan hüküm verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden CMUK'nun 321. ve 326. Maddeleri gereğince ceza miktarı ve nevi itibariyle kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA 28.3.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.