 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/2296
K. 1996/2846
T. 16.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
IRZA TASADDİ
MAĞDURENİN HAMİLE KALMASI
DOĞUMUN BİÇİMİ
KARAR ÖZETİ: Sanığın on sekiz yaşı içinde bulunan mağdurenin ırz ve namusuna tasaddi'de bulunduğuna dair savunması doktor raporuyla doğrulandığından, bu durumda mağdurenin doğum yaptığı tarih ile doğumun biçimi saptanmalı, normal yoldan yapılmışsa katılma dilekçesinin tarihi de incelenerek sanığın eyleminin TCK.nun 423. maddesine uyduğu düşünülmelidir.
(765 s. TCK. m. 423)
Reşit olmayan Özlem'i rızasıyla alıkoymaktan, adı geçenle mayubiyetini müstelzim şekilde rızasıyla cinsi münasebette bulunmaktan sanık Adem'in yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 430/2, 416/3, 418/2, 71. maddeleri gereğince 15 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine dair (Konya-Ereğlisi Asliye Ceza Mahkemesi)ndenverilen 9.10.1995 gün ve 1995/204 esas, 1995/448 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak;
Doğum öncesi Ereğli Devlet Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı tarafından düzenlenen 19.4.1995 tarihli raporda; mağdurenin kızlık zarının duhule gayri müsait ve anatomikman bakire bulunduğu açıklanmış olmasına göre, cinsi münasebetin gerçekleşmesine olanak bulunmadığı nazara alındığından sanığın savunmasında açıklandığı gibi ırz ye namusa tasaddiyi içeren eylemleri gerçekleştirdiği sırada 18 yaşı içinde bulunan mağdurenin hamile kaldığının kabulünde zorunluluk bulunduğundan, bu durumda mağdurenin doğum yaptığı tarih ile doğumun sezeryan ile mi, yoksa normal yoldan mı yapıldığı araştırılarak 18.5.1995 tarihli katılma dilekçesinin doğumdan sonra verildiğinin ve doğumun da normal yoldan yapıldığının saptanması halinde, sanığın TCK.nun 423. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken cinsi münasebeti gerçekleştirdiğinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 16.9.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.