Hukuki.NET

T.C
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/2219
K. 1996/2925
T. 18.9.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ZORLA IRZA GEÇME VE TASADDİ SUÇLARI
İŞTİRAK HALİNDE VE ASLİ ŞERİKLİK
TCK'NUN 417. MADDESİNİN UYGULANMA YERİ
 
KARAR ÖZETİ: Birlikte hareketle döverek götürdükleri uygun bir yerde reşit ve akıl hastası mağdurun önce sanık Abbas'ın zorla ırzına tasaddide bulunduğu, sonra da sanık Doğan'ın zorla livata suretiyle ırzına geçtiği, birbirlerine gözcülük yapmak suretiyle iştirak halinde oldukları ve bizzat ırza geçme ve tasaddi eylemleri nedeniyle suça asli şerik olarak katıldıkları olayda TCKnun 417. maddesinin uygulanması gerekir.
 
(765 s. TCK. m. 415,416/1-2,417)
 
Aklen malul Musa (Halis)'nın zorla ırzına geçmekten sanık Doğan ve aynı mağdurun ırz ve namusuna tasaddide bulunmaktan sanık Abbas ve mütecaviz sarhoşluk suçundan her iki sanık hakkında yapılan yargılama sonunda: TCK.nun 416/ 1-2, 572/1, 59, 74. maddeleri gereğince sanık Doğan'ın 7 yıl ağır hapis, 2 ay hafif hapis, sanık Abbas'ın 2 yıl 6 ay hapis, 1 ay 20 gün hafif hapis cezasıyla mahkumiyetlerine sanık Doğan hakkında 31, 33. maddelerin tatbikine dair (Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen4.4.1996 gün ve 1995/76 Esas, 1996/48 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil ve sanıklar tarafından istenilmiş ve sanık Doğan yönünden incelemenin duruşmalı yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine,tetkik olunan dosya münderecatına göre sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
 
Müdahil vekilinin temyizine gelince:
 
TCK.nun 414, 415 ve 416. maddelerinde tanımlanan suçların, birden ziyade kimseler tarafından işlenmesi halinde, TCK.nun 417. maddesi uygulanmakta ve verilen ceza yarı oranında arttırılmaktadır. Bir suçun birden ziyade kimseler tarafından işlenmesi iştirak hali olduğundan TCK.nun 417. maddesi de özel bir iştirak hükmü olarak kabul edilmekte ve fakat maddedeki tanımdan salt maddi iştirak hallerinde ister asli, ister fer'i olsun uygulanabileceği sonucuna varılmaktadır. Yani maddenin uygulanabilmesi, failin TCK.nun 414, 415 ve 416. maddelerinde tanımlanan bir suçu işlediği sırada bir başka kişinin (şerikin) sonucu elde etmeye elverişli maddi bir davranışta bulunması koşuluna bağlıdır. Koşulun gerçekleşmesi halinde faillerin temel cezalarının aynı kanun maddesiyle tayininden sonra haklarında iştiraklerinin asli fer'i derecesine göre, TCK.nun 64 veya 65. maddesinin uygulanması ve en sonra da TCK.nun 417. maddesiyle cezalarının arttırılması suretiyle uygulama yapılması gerekmektedir.
 
Olayımıza bakacak olursak; sanıkların olay gecesi birlikte hareketle reşit ve akıl hastası olan mağduru döverek etrafı duvarla çevrili ve kapısı olmayan bir bahçeye götürdükleri, orada sanık Doğan'ın mağduru zorla bir çukura sokup pantolon ve donunu çıkarttırdığı ve sanık Abbas'a mağduru S.k. etmesini söylediği, bunun üzerine sanık Abbas'ın mağdurun arkasına geçerek onun ırzına tasaddide bulunduğu, bundan sonra sanık Doğan'ın da livata suretiyle mağdurun ırzına geçtiği, sanıkların ırza geçme ve tasaddi eylemlerini gerçekleştirdikleri sırada birbirlerine gözcülük yapmak suretiyle iştirak halinde oldukları sanık Doğan'ın ırza geçme suçunu gerçekleştirdiği, sanık Abbas'ın da hem gözcülük yapmak ve hem de mağdur üzerinde tasaddi eylemini gerçekleştirmek suretiyle suça maddi asli şerik olarak katıldığı dosya içeriğiyle anlaşılmış ve somut olayda özel iştirak hükmünün uygulama koşullarının oluştuğunun belirlenmiş bulunması karşısında; sanık Abbas'ın ırza tasaddi eyleminin ayrı ve bağımsız bir suç olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından, her iki sanığın TCK.nun 64, 416/1, ve 417. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerekirken haklarında yazılı şekilde uygulama yapılması,
 
Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 18.9.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini