 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/218
Karar No : 1996/643
Tarih : 11.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Reşit olan Melek'in gündüzün konut dokunulmazlığını bozmaktan, adı geçenin zorla ırzına geçmeye teşebbüs etmekten sanıklar Murat ve Osman'ın yapılan yargılamaları sonunda; eylemleri sarkıntılık niteliğinde görüldüğünden TCK'nin 421/2, 64/1, 193/1, 55/3, 59 ve 647 sayılı kanunun 4. maddeleri gereğince neticeten 580.000'er lira ağır para cezasıyla mahkumiyetlerine, 20.000.000 lira manevi tazminatın sanıklardan müteselsilen alınarak müdahile verilmesine dair Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 25.4.1995 gün ve 1995/6 Esas, 1995/26 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Manevi tazminatın bir bölümü reddedildiği halde sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, temyiz edenin sıfatınagöre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1. Müdahile karşı şiddet kullanılarak konutuna girildiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı ve sanıkların eylemlerinin TCK'nin 193. maddesinin 2. fıkrasına uyduğu gözetilmeden 1. fıkra ile ceza tayini,
2. Sanıklar hakkında zorla ırza geçmeye teşebbüs suçundan açılan davada sarkıntılıktan hüküm kurulmuş olmasına ve sanıkların olay sırasında mağdureyi yaraladıklarının anlaşılmış bulunmasına göre mağdurenin kesin raporu aldırılıp CMUK.'nun 258. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verildikten sonra ayrıca müessir fiil suçundan da cezalandırılmaları gerekirken bu konuda bir karar verilmemesi,
3. Sanıkların müsned suçu işlemeyi tasarlayıp planlayarak hareket ettikleri, bu amaçla mağdurenin meskenine gelip kapısının zilini çaldıkları ve sanık Murat'ın mağdurenin yüzüne, gözüne kül atarak ve ayrıca birlikte onu itekleyip yere yıkarak tesirsiz hale getirip meskenine girdikleri anlaşılmış bulunması karşısında hamile olduğunu da öğrendikleri mağdureye karşı TCK.'nin 61/son maddesi de nazara alınarak işlendiği kabul edilen sarkıntılık suçundan dolayı alt sınır üzeyi üzerine çıkılarak ceza tayini gerekirken sanıkların suçu tasarlamaları ve gerçekleştiriş biçimleri bir yana bırakılarak TCK.'nin 29. maddesinde sayılan bir takım yasal tabirlerden söz edilerek alt sınır düzeyinde ceza tayini,
SONUÇ : Yasaya aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.'nun 321 maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.3.1996 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Sanıkların anlaşarak mağdurenin ırzına geçmek amacıyla eve gittikleri ve zoru gösteren icrai hareketlere başladıkları, boğuşma sonucu mağdurenin yaralandıı ve bu hususun zorla ırza geçmenin unsuru bulunduğu, sanıkların ırza geçme eylemini mağdurenin aşırı direnmesi ve bayılması sonucu gerçekleştiremedikleri, böylece eylemde eksik kalkışmanın unsurlarının olduğu anlaşıldığından sanıkların eyleminin ırza geçmeye eksik kalkışma olacağı görüşündeyim.
Üye
A. Saysel